Ellerim kırılsaydı da, seni savunmasaydım.. Ellerim kırılsaydı da, seni oynatmayan Teknik Direktörleri eleştirmeseydim..
Meğer o, senin yüzünden yerin dibine soktuğum teknik adamlar haklıymış sana forma vermemekte.. Onlar çok önce anlamışlar, sendeki zehiri, mikrobu.. Senin o formayı hak etmediğini..
Ben yaşına, yeteneğine baktım ve aldandım.. "Galatasaray yeni bir Arda yetiştiriyor dünya futboluna" dedim.. Şimdi utanç içindeyim..
Futbol için gerekli yeteneklerin hepsine sahip olan sende olmayan şey, ahlak!.
"Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" diyen Atam'ın kastettiği "Ahlak"ın "A"sı yok sende..
"Gençtir, öğrenir, bir öğreten yönetici, teknik adam çıkar" dedim.. Zaman zaman sana hitap eden yazılar yazdım..
"Bu müthiş yeteneğini ziyan etme.. Sahtekârlığı bırak. Meslektaşın, senin gibi ayni işten yemek yiyen arkadaşını oyundan attırmaya değil, futbolunu oyna" dedim.. Ama sen, hakem aldatmayı meslek edindin.. Adamı geçip bomboş gole gideceğin yerde bile, golü değil, rakibi attırmayı düşünüp kendini yere attın. Yemediler tabii.. Öyle yemediler ki, sen öyle sahtekârdın ki, gerçekten faule maruz kaldığın zaman bile "Ne olur ne olmaz" diye düdük çalmadı hakemler..
Haklıydılar..
Çünkü sen "Yalancı çoban"dın.. O kadar sahte "Kurt geldi" diye bağırdın ki, bir gün gerçekten kurt geldi ama, sana yardıma kimse gelmedi. Tuzla maçında "Rezil"in dik alasıydın, Yasin..
Gencecik, isimsiz bir alt küme takımı "Güya" şampiyonluğa oynayan Galatasaray ile nasıl içten, nasıl candan, nasıl yürekle mücadele ediyordu. Sen gene kendini yere atmalara başladın.. Gene yediremedin. Yediremeyince, terbiyesizliklere başladın.. Bir sarı kart gördün..
Takımın on kişiyken, ikinci sarı kartlık hareketi, hem de nasıl bal gibi yaptın. Rakibine sırtından sarıldın bel kündesiyle. Aşağıdan da tırpanladın.. Kırkpınar'da yağlı güreşte altın oyun. Futbolda ayıp.. Hele senin takımın 10 kişi ve sen zaten sarı kartlı iken, İHANET!.
Hakem utandı. Çıkarmadı, 10 kişilik Galatasaray'a ikinci kartı.. Seni çağırdı. Uzun uzun sakin olmanı söyledi. Bağışladı, gönderdi. Ama sen atılmaya, Galatasaray'ı 9 kişi bırakmaya ve mağlup ettirmeye kararlıydın. Bir dakika sonra gene arkasından koştuğun genç rakibinin aşil tandonuna, onun futbol hayatını bitirecek acımasızlıkla bastın. Doğrudan kırmızıydı. Hakem gene acıdı sana.. İkinci sarıdan attı ki, ceza kuruluna gitmeyesin..
Ben o sırada ekran başında kusmak istedim, Yasin!.
Eğer Galatasaray'da idarecinin "İ"si olan tek kişi varsa, bu Yasin derhal kulüpten kovulur.. Kovulur ki, Galatasaray forması giymek nedir herkes iyi anlasın. Herkese ibret, herkese ders olsun..
Chedjau da derhal kovulmalı.. Kırmızı kart gördüğü hareketi yazarsam, müstehcen yayından ceza alırım. Öylesine çirkin, öylesine iğrençti yaptığı.. "Beni atın" diye yapsa, bu kadar çirkinini yapmazdı. Takımı alt kümeden isimsizlere mahkûmken kendisini attırmak istedi, belli o da.. Çünkü kırmızı karta zerre itiraz etmeden, defoldu gitti.. Çünkü ne yaptığını ve niçin yaptığını çok iyi biliyordu.