Sevgili dostum, dostum olduğu için de gurur duyduğum dünya virtüözü çellocu Çağ (Erçağ) telefon etmese ve "İki elin kanda olsa gel.. Sana sürprizlerimiz var" demese haberim bile olmayacaktı.
İki elim de kandaydı gerçekten. Öyle yoğun bir programım vardı ki.. Ama Çağ'a da inanırım. Yasemin görevlendi, her randevumu iptal etti. Ben Kemerburgaz/ Göktürk'te Hisar Okulları'nın yolunu tuttum.
Sevgili Hasan Subaşı davet etmişti de gitmiştim. İstanbul'un en çağdaş, en imrendiren, en mükemmel okullarından biridir orası.. Öğrencilerle sohbet ederken "Ne kadar kısmetli olduğunuzun farkında mısınız" demiştim, kendi okuduğum Lise, Ankara Kurtuluş Palas'ı (Öyle derdik) hatırlayarak..
Mükemmel de bir performans sanatları salonları var ki, böyle geniş ve derin bir sahne Devlet ve Şehir Tiyatrolarında yok.. Keşke burası bir Kültür Merkezi olarak, orta üst sınıf insanların yaşadığı yöre halkına da açılsa.. Hem okula gelir sağlar, hem de devlet, şehir, özel her türlü tiyatro kent içi turne için harika bir mekan sahibi olur..
Girdik. Yerlerimize oturduk.. Hakan Şensoy geldi, elinde mikrofon.. Gençlik gazino gecelerimizin yıldızı Alaeddin Şensoy'un oğlu.. Orkestra Şefi..
Çağ'la el ele vermişler, bir projenin peşine düşmüşler, bir yıldır.. Bu işte o yıllık çalışmanın ilk sunumu..
"Hisar Okulları Yeni Yıl Konseri" diye sahneliyorlar.. Sahne de, karlar altında süslenmiş. Çok şirin..
İlk yarıda, klasik yeni yıl konseri havası.. Vals, polka, tango falan.. Geçtik. Kısa geçtik zaten.. Asıl proje ikinci yarıda, Çağ, çellosu ile ortaya gelip solist diye oturunca ve arkaya Nurkan Renda'nın Rock Bandı yerleşince başladı..
Orhan Gencebay'ın Hatasız Kul Olmaz'ını İstanbul Oda Orkestrası ile birlikte Rock Band çalıyor.. Orhan Gencebay'ın yerini de Çağ'ın çellosu almış.. Tesadüf değil. Çello insan sesine en yakın sestir.. Düzenleme Hakan'ın.. Yani ben böyle bir Gencebay ne dinledim, ne de dinlerim.. Keşke Orhan da orda olsaydı.. Keşke o da dinleseydi.. Bu nasıl bir düzenleme, bu nasıl bir yorumdur.. Salon alkıştan yıkılırken, Holly ile bir İstanbul dönüşümüzü hatırladım.. Arabayı o kullanıyor. Ben de yanında, radyo seçiyorum. "Dur" dedi.. Dediği radyo hem de en yoz olduğu dönemde arabesk çalıyor.. Hem de Amerikalı bir kız bu yoz müziğe nasıl "Evet" der.. Sordum tabii.. "Yahu bu sizin ülkenin çok sesli tek müziği.. Burda akorlar var" demez mi?.
Yıllar sonra bir sohbetimizde Orhan, nasıl klasik müzik eğitimi aldığını anlatmıştı..
Şimdi hem Orhan, hem rock, hem klasik orkestra bir arada.. İnanılmaz..
Ardından Mazhar Alanson'un Güllerin İçinden'i.. Benim şarkım.. Benim zorumla albüme girdi, 80'li yıllarda.. Zor da değil, tehdit.. "Bunu koymazsanız, adınızı anmam" dedim de.. Mazhar'ın yerinde solist gene Çağ tabii..
Ardından "Barış Manço, Dönence'yi 70'li yıllarda söyledi.. Ben o zaman Cihangir ara sokaklarında top oynardım" diye Cihangir'in seslerini anlattı birer birer, Hakan..
Annesine bağırmasından, geçen cankurtarana kadar.. Hepsi bir enstrümanda.. Cihangir seslerini şarkının girişinde birleştirmiş. O Cihangir'de söyledi işte, Barış/ Çağ, Dönence'yi.. Enfes..
Ardından Anadolu Rock olur da Erkin Baba (Koray) olmaz mı?. Bir Arapsaçı.. Çağ nasıl rock çalıyor, Çello ile.. "Olmaz böyle şey" dedim.. Halt ettim. Meğer "asıl"ı daha görmemiş, dinlememişim..
İstanbul Oda Orkestrası, Rock Band ve Çağ, bir Cem Karaca, hem de Namus Belası seslendirdiler ki, salon ayağa kalktı.. Bir daha da oturmadı.. İster inanın ister inanmayın, sabah alt yazı geçiyordu. Kandilli İstanbul'da 3.2 büyüklüğünde deprem kaydetmiş.
Orkestra "Bir daha/ Bis yapana, yani Namus Belası'nı yeniden çalana kadar, ayakta tepindik. Çalarken de tepindik zaten..
O fırlamış millet konseri oracıkta bitirir de, yola düşer mi?.
Orhan Ağbimiz de tekrarlandı tabii..
Hakan Şensoy konserin başında "Bu gece tarih yazmaz, ama tarihte yazar" demişti.
Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi"nde yazar mı bilmem ama, benim uzun tarihime girdi bile..
CRR Genel Sanat Yönetmeni Ozan Kardeşime bir çağrı..
Bu konseri CRR'de tekrarla.. Tekrarla ki, bütün İstanbul duysun.. Kayda al, DVD'sini çıkar, kapışılsın!.
Çünkü.. Sebep başlıkta yazıyor..
"Olmaz böyle şey!.."
Yaşa be Çağ!.. Yaşa be Hakan.. Hepiniz yaşayın sahnedeki herkes.. Ve de Hisar Okulları!..