İki yazarımız iki ayrı yönüyle köprüleri yazmış dün.. Emre Aköz ve Ayşe Özyılmazel..
Emre'nin konusu CHP'nin yaptığı yasa teklifi. Ana muhalefet partisi, İstanbul trafiğine olumsuz etkiler yaptığı için, gişelerin kaldırılmasını ve geçişlerin parasız olmasını istemiş. Emre kibar eleştirmiş. Bana sorarsanız, bu teklif CHP'nin niye seçim kazanamadığının kanıtı.. Eğer bu parti ülke sorunlarına böyle bakıyor, böyle görüyor ve böyle çözüm öneriyorsa, AKP sırtüstü yatsa, her seçimi kazanır..
İşin içinde çok ucuz bir popülizm olduğu belli. Hesap.. "Köprüleri parasız yaptık İstanbul halkı, bize oy verin!.."
Hadi canım sen de..
Emre "Oysa hızlı geçişle, gişeler yavaşlatmıyor artık. Varlıkları, yoklukları belli değil" diyor. Onun çözüm önerisi CHP'nin tam tersi.. "Özel arabaların geçiş ücreti hatta 3 misline çıkarılsın, toplu taşıt araçları bedava geçsin. Böylece toplu taşımacılık teşvik edilsin.."
Hatalı yönleri var.. Gişelerden hızlı geçiliyor ama, köprü gişeleri gene trafiği yavaşlatıyor. Çünkü Kara Yolları'nda yıllardır söylüyorum, "Yol" değil, "Kaldırım" mühendisleri çalışıyor. Bunların içinde bir güne bir, "Otoyollarda hızımız niye düşük?. Hızlanmayı nasıl sağlarız" diye düşünen ve çözüm arayan yok. Salla başını al maaşını sistemi sürüp gidiyor.
Otoyolları yavaşlatan, üzerlerindeki huniler.. Bu kaldırım mühendislerinin oluşturduğu huniler.. Yıllardır bu hunilerde trafik kilitlenir. Herkes görür, bilir, ama çare aramaz. Çünkü çare arama durumundakilerin arabaları, üzerlerindeki yanar döner ışıldaklar, sirenler ve eskortlarla emniyet şeridinden 120 ile basar giderler. Vatandaş kimin umurunda..
Köprülerde artık para ödeme, üstünü bekleme yok. Hızlı geçişle durmadan geçiyor herkes.. Şimdi gözleyin.. Köprünün üstünde hızla gidiyor herkes.. Ama geçtikten sonra bir kilit.. Acıbadem çıkışına kadar adeta duruyor akış.. Niye?.
Parayla geçerken bekleniyordu ya.. Bu yüzden 12'ye hatta 15'e çıkarmışlardı gişeleri.. Şimdi hızla akıp gelen dört köprü şeridi, gişelere yaklaşırken, eski aynen sürdüğünden, on ayrı kapıya yönleniyor, yani dört şerit on şeride çıkıyor... Gişeden geçince o on şerit gene dörde inerken, al sana huni..
Yani mevcut hunilere çözüm araması gereken kaldırım mühendisleri, köprülerde, kendileri yapay huni yaratıyorlar, farkında değiller. Daha doğrusu umurlarında değil. İstanbul'a sahip Belediye Başkanı, Vali, Emniyet Müdürü de yok. O zaman sürünsün vatandaş..
Ayşe Rumeli Hisarı'nda oturuyor. İkinci köprüde gece yapılan tamiratlar yüzünden, Hacıyatmaz olmuş bütün mahalle halkı.. "Uyuma hakkımız var. Gece çalışmalarını durdurun" diyor ve yanılıyor.
Köprüde çalışmalar şerit kapatılarak yapılıyor. Şeritlerin en tenha olduğu saatlerde çalışılıyor bu yüzden. Gündüz çalışılsa İstanbul felç olur. Rumeli Hisarı Mahallesi'ni felç edip, gece çalışıyorlar. Bu böyle çalışmaya mecburlar. Her güzelliğin bir bedeli var. Nişantaşı'nda yaşayıp trafikten ve park yeri bulamamaktan şikayet etme hakkın nasıl yoksa, Rumeli Hisar'ın emsalsiz manzara keyfinin bedeli de, köprüde gece çalışmalarını kabullenmek, Ayşe!.