Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Gene bir rüyam var!..

Önce, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir sorum var..
Bu ülkede CHP'nin, MHP'nin, HDP ve de ötekilerin seçim kazanıp iktidar olabilmelerini mümkün görüyor musunuz?.
Millet onlara bir araya gelip iktidara ulaşma fırsatını da verdi, 7 Haziran'da, onu bile beceremediler..
O zaman.. O zaman AKP iktidarı asla ve asla tehdit altında değil..
O zaman iktidarda particiliğin ötesine geçme, size oy vermeyen, halkın geri kalan yarısını da kucaklama, ülkenin tamamına, çok da ihtiyaç duyduğu sıcak havayı yayma, nerdeyse kişisel ruh bozuklukları yaratma düzeyine gelen gerginlikleri sıfırlama imkanı önünüzde duruyor.. Üstelik bunlar, uzun zaman, büyük finansman gerektiren projeler de değil.. Hemen yapılabilecek olan jestler çoğu..
Neler mi?.
En güzel örneği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi.
Bu ülkenin Nobel alan ilk bilim adamı olan Dr. Aziz Sancar, "Bu ödülü Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyum" dedi.. "Onun adına aldım. Götürüp Anıt Kabir'e bırakacağım.."
Kaşarlanmış Atatürk düşmanları, durumdan hemen vazife çıkarıp, ülkenin dünyada ses getiren gururu, Aziz Doktorla dalga geçmeye, araya cümleler sıkıştırıp Atatürk'e sövmeye başladılar ki, Cumhurbaşkanı'nın Osmanlı tokadı suratlarında patladı..
Erdoğan, Sancar'ı Türkiye'ye davet etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 1.5 saat ailecek ağırladı. Öylesine içtendiler ki, Erdoğan bir ara yardım bile istedi, Sancar'dan.. "Cumhurbaşkanı olarak beni dinlemiyorlar. Siz bilim adamı olarak söyleyin, sigarayı bıraksınlar" dedi.
Sancar "Adım kimya alanında ders kitaplarında vardı ama, ne Türkiye'de, ne dünyada beni kimse tanımazdı. Amerika'ya geldiğimde kimse Türkiye'yi de Atatürk'ü de bilmezdi. Şimdi bütün dünya hem beni, hem Türkiye'yi duydu. Yeni nesil Cumhuriyet'i takdir etmiyor. Kravatımda Osmanlı Tuğrası, ceketimde Türk bayrağı vardır" dedi.
Erdoğan da, müjdeyi verdi.. "Aziz Sancar Bilim Olimpiyatları düzenleyeceğiz."
Erdoğan'ın eylem ve söylemleri, anında nasıl olumlu hava, nasıl yumuşama yarattı, hissettiniz herhalde, Sayın Başbakan.. En azılı Erdoğan düşmanları bile bu güzel tavrı beğenmek zorunda kaldılar.
Şimdi bu havayı korkusuzca sürdürebilir ve ülkeye en büyük katkıyı yapmış olursunuz..
"Bir rüyam var" dedim başlıkta.. Martin Luther King gibi.. "Bir gün zenciler ve beyazlar el ele yürüyecekler" dediğinde, dünya gülmüştü ona.. Hem de Amerika'da öyle mi? Şimdi o Amerikan'ın bir zenci Başkanı var. King'in rüyası ile başladı her şey..
Bir gün televizyonda bir haber görsem mesela.. Ekran başında uyuklarken rüyamda değil, canlı yayında, gerçekte..
"Başbakan Davutoğlu, Silivri'de Can Dündar ve Erdem Gül'ü ziyaret etti.."
Ülkeyi nasıl sallarsınız, tahmin edebiliyor musunuz?. Her eve nasıl bir "Birlik, beraberlik" tohumu atarsınız?. Nasıl bir rahatlık, gülümseme, mutluluk getirirsiniz insanlarıma..
Bu hareketiniz, Can ve Erdem'in yaptıklarını onaylamanız anlamına gelmez. Daha ilk günden yazdım. "Can benim kardeşim gibidir. Ama onun yerinde olsam, o haberi kullanmazdım" dedim. Ama tutuklu yargılanmalarına, hele hücrede olmalarına, hele yazmaları serbest olduğu halde, elle yazmaya zorlanmalarına aklım ermiyor.. Siz de konuştunuz bu konuda.. Fikrinizi söylediniz..
"Tutuklu yargılanmalarını doğru bulmuyorum" dediniz..
İşte bu düşüncenizin göstergesi olur ziyaretiniz..
Durumdan vazife çıkaran yargıçlar varsa, onlara da ders olur.
Kültür Bakanınız, onu da yazdım.. İlk hedefinin, bugün bir de üstelik reklam panosuna çevrilip, aşağılanan Atatürk Kültür Merkezi'ni açmak olduğunu söyleyip, kollarını sıvasa, mesela..
Erdoğan'ın daha başbakanken verdiği emir nihayet gerçekleştirilip, Mamak Belediyesi emrinde bir leşe dönen, tarihi Konservatuar binası, gerçek sahibi Kültür Bakanlığı'na devredilse..
Gene Erdoğan'ın başbakanken "Çözün" diye verdiği emri TRT ve İstanbul Belediyesi yerine getirse de, İstanbul'un en güzel yerlerinden Haliç sırtlarında Kapalı Otopark diye kullanılan leşhane, Bilbao gibi bir unutulmuş kasabayı dünya kenti haline getiren Getty Müzesi gibi, bir Gehry eseri olarak dünyaya açılsa..
Bunların hiçbiri siyasi olaylar değil, Sayın Davutoğlu.. Size daha tonla örnek verebilirim. İşte bir tane daha..
İstanbul iki büyük dinin buluşma noktası değil mi?.
Taksim'de gece kondu büfeler tarafından görünmez hale getirilmiş bir tarihi Aya Triyada kilisesi var.. Bir mimari baş yapıtı.. Onun önü açılsa ve ortaya çıkarılsa.. Hemen yanına Belediye Başkanı iken Erdoğan'ın, çok desteklediğim projesiydi, Taksim Camisi yapılsa..
Meydana bakar mısınız, o zaman?. Bir yanında cami, bir yanında kilise, bir yanında Atatürk Kültür Merkezi.. Bir yanda da park!. Bundan güzel bir "Buluşma" simgesi olur mu, dünyaya?. 7 düvel buraya akmaz mı?.
Seçim yok.. Olsa da sizden başka kazanacak yok, Sayın Davutoğlu.. O zaman saldırgan politikaya da hiç gerek yok..
Kucaklayıcı olun.. Size saldıranlara aldırış bile etmeden, cevap bile vermeden 78 milyonun hepsini kucaklayan eylem ve söylemlerinizle ortaya çıkın..
Asıl o zaman işte kazanacağınızı, Erdoğan'ın, Sancar daveti göstermiştir, sanırım!.
Kollarınızı açarsanız, 78 milyonun size koşmaya başladığını göreceksiniz..
Bölünmelerden bıkmış, usanmış, barışa, huzura, dostluğa, kardeşliğe, mutluluğa ve umuda hasret 78 milyon, sizi bekliyor Sayın Başbakan!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA