Cumhurbaşkanı Erdoğan'la 20 gün önce ziyaret ettiğimiz Kolombiya'dan biliyorum; çok uzun yıllar boyunca "Düşük yoğunluklu savaş" ortamında yaşayan bir ülkede barış ortamını da, barış dilini de, barışçıl çözümü de gerçekleştirmek hiç kolay değil.
Çözümün birden çok anahtarı var: Masaya oturanların sabırlı, soğukkanlı, uzlaşmacı olmaları, birbirlerine empati yapmaları şart.
Çünkü masanın iki tarafında yer alanların da acıları var, yitirdikleri sevdikleri var, sevdiklerini yitirenlerin bitmeyen yasları var, temsil ettikleri toplumlara karşı ağır mı ağır yükümlülükleri var.
İşte böyle bir atmosferde iğneyle kuyu kazar gibi belki de yıllarca sürecek müzakere sürecini mutlu bir sonla noktalayabilmek için masada yer almayan ama toplum genelinde büyük bir güce sahip bulunan bir aktörün de kolaylaştırıcı rol üstlenmesi gerekiyor.
O aktör:
Medya.
Medya kışkırtıcı yayın yaparsa, şiddet dili kullanırsa, barışa değil savaşa, umuda değil kana oynarsa, sürecin asla sonu gelmez.
Biz SABAH olarak, Barış Süreci'ne tüm gücümüzle destek vereceğimizi, elimizi taşın altına koyacağımızı, kamuoyuna ve okurlarımıza olanca açıklığıyla deklare ediyoruz. n Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için...
Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi için...
Türkiye'nin sadece bölgesel değil, küresel güç olabilmesi için...
Hepsinden önemlisi; Türkiye'de artık kan akmaması, artık anaların ağlamaması için...
Bu süreci mutlaka ama mutlaka çözümle sonlandırmak zorundayız.
Türkiye için her şeye değer...