Ben en çok okumuşların cahilliğinden korkarım. Ve bir de yine okumuşların, mürekkep yalamışların beyinlerine yuvalanmış önyargılardan. Hele okumuş cehaleti ile sözde aydın önyargısı birleşirse, kaçın kaçabildiğiniz yere...
Ne yazık ki, halkı aydınlatma görevini üstlenmiş olan bizim mesleğimizde cahil de çok, önyargılı da, hem cahil hem önyargılı da...
Üstelik bilginin, doğrunun, gerçeğin bir "Tık" ötede olduğu bu çağda...

***
Sözünü ettiğim cahil ve önyargılı gazeteciliğin ve gazetecilerin son örneğine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kolombiya, Küba ve Meksika'yı kapsayan Latin Amerika gezisi dönüşünde tanık olduk.
Erdoğan ve kurmayları, resmi görüşmelerin tamamlanmasından sonra boşu boşuna yarım gün daha Meksika'da kalmanın anlamsız olacağı sonucuna vararak, dönüşü 13 Şubat 2015 Cuma saat 14.00 yerine 12 Şubat 2015 Perşembe yerel saatle 22.30'a çektiler. Bu, Türkiye saati ile cuma günü saat 06.30'a denk geliyordu. Bir başka deyişle, Meksika'dan topu topu 15 saat önce ayrılacaktık.
Dönüşümüzün ilk güzergâhı da, Mexico City'den havalandıktan sonra Dublin'de yakıt ikmali için mola verip oradan yurda ulaşmak şeklinde planlanmıştı. Uçuş ekibi, ikmalin Dublin yerine ABD'nin Houston kentinde yapılmasının, yolu en az 2-2.5 saat kısaltacağını belirterek, güzergâh değişikliği önerdiler. Uygun bulundu.
Gece yarısından sonraki bir saatte Houston'a indik. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç da karşılamaya gelmişti.
***
Houston'dan 15 saatlik uçuşla Türkiye'ye geldik. Ayağımızı daha yere basar basmaz komplo teorilerinden farksız yığınla spekülasyon ve medyadaki sözde haber ve yorumlar karşımıza çıktı.
Yok efendim, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın adaylığı büyük bir krizi tetiklemiş de ondan dönüş öne alınmış...
Yok efendim, Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ı çağırıp MİT krizini görüşmek için güzergâh değişikliğiyle uçak Houston'a indirilmiş...
Gerçeği bilenlerin bu spekülasyonlar karşısında afallamaması mümkün değil.

***

Önce, 9 Şubat Pazartesi olarak planlanan gezinin bir gün öne çekilip 8 Şubat Pazar günü başlamasına neden kimse bir yorum getirmiyor? Çünkü ortada olağandışı hiçbir şey yok. Sadece zamandan tasarruf edip, pazartesi gününü değerlendirmek için bu değişiklik yapıldı.
Gidiş tarihinin değiştirilmesine ses etmeyenlerin dönüş yolculuğunun sadece 15 saat öne alınmasına yığınla senaryo üretmeleri olsa olsa sakat zihinlerin ürünü diye yorumlanabilir.
Büyükelçi Kılıç'ın Houston'da heyeti karşılamasına gelince...
Be hey cahiller, protokolden hiç mi haberiniz yok?
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı bir ülkenin herhangi bir kentine gittiğinde, o ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi'nin onu o kentte karşılaması kuraldır. Aynı kural Başbakan'ın yurtdışı gezileri için de geçerlidir.
Daha önce birçok gezide gecenin bir vaktinde ikmal için Brüksel'e indik, Dublin'e indik, Reykjavik'e indik. Hepsinde de söz konusu ülkelerdeki büyükelçilerimiz heyetimizi karşıladı.
Ayrıca; Houston'a indiğimizde Cumhurbaşkanı Erdoğan dinleniyordu.
Yani, Büyükelçi Kılıç'la karşılaşmadı bile.
Bir nokta daha; dönüş güzergâhını değiştirmeyip Dublin'de yakıt ikmali yapsaydık, orada da İrlanda Büyükelçimiz Necüp Egüz havaalanında bizi karşılayacaktı. Ve yine çok büyük olasılıkla Erdoğan onun da yüzünü bile görmeyecekti. O zaman ne kulp uyduracaktınız?
Dedim ya; ben okumuş cahilden ve önyargılı aydından çok korkarım. Ve ne yazık ki, mesleğimiz onlarla kaynıyor...
***
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...