Gözler G20 ülkelerinin Antalya Zirvesi'ne ve Fransa'daki DAEŞ terör saldırısına çevrildiği için iç siyasette neler olup bittiği gölgede kaldı.
Oysa yüzde 49.5 oy alan AK Parti, yeni kabine nedeniyle, 1 Kasım depremini yaşayan muhalefet partileri ise kurultay ve kongre nedeniyle önemli gelişmelerin eşiğinde.
Kısaca önümüzdeki yılların nasıl seyredeceğinin belirleneceği bir zaman diliminden geçiyoruz.
Elbette bu nedenle yeni dönemde AK Parti'de kimlerin bakan olacağı da üç muhalefet partisinde kimlerin kalıp, kimlerin gideceği ya da geleceği de merak ediliyor.
Bu açıdan bakınca üç muhalefet partisindeki gelişmeler çok daha dikkat çekici... Kulisler kaynıyor. MHP yönetimi, kongreyi daha ileri bir tarihe erteleyerek geciktirmeye çalışıyor. HDP'de ise taban istemesine rağmen silahların gölgesinde sivil siyaset nedeniyle kimse cesaret edip yönetimin değişmesi gerektiğini söyleyemiyor, Öcalan'dan işaret bekleniyor.
En hareketli parti ise CHP... Bir yandan il ve ilçelerde kongreler yapılıyor bir yandan da kurultay için imza toplanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi Ocak'ta yapılacak olağan kurultayda ısrarcı. Seçim yenilgisini gerekçe gösteren Muharrem İnce, Mustafa Balbay veya Umut Oran gibi adaylar olağanüstü kurultaydan yana... Aday sayısı giderek artabilir de. Yönetim de bunu istiyor çünkü ne kadar çok aday çıkarsa tabanda güçlü olan Kılıçdaroğlu'nun şansı da o kadar artar. Hatta şu bile söyleniyor; Balbay gibi adaylar son dakikada Kılıçdaroğlu lehine çekilebilir.
CHP buzdağının görünen yüzünde bunlar olurken, görünmeyen yüzünde ilginç bir hazırlıktan söz ediliyor. O hazırlığın hedefi de olağan kurultay... Yani olağanüstü kurultaya değil, olağan kurultaya yaklaşılırken ortaya sürpriz bir isim çıkacak; CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke...
ABD'de IMF ve Dünya Bankası'nda 10 yıl çalışmış ödüllü bir ekonomist.
Böke'nin CHP'ye hızlı girişi gibi yükselişinin de hızlı olacağı konuşuluyor. Önce PM üyesi sonra da ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı olan Böke, son dönemde medyanın da ilgi odağındaydı. 7 Haziran öncesi CHP'nin ekonomi üzerinden siyaset yapmasına vesile olan isimlerden biri. Ekonomik kriz beklentileri suya düşse de CHP'nin konuşulmasına katkı sunduğu çok açık.
Biraz bu yanıyla biraz da tipi nedeniyle eski Başbakan Tansu Çiller'e benzetiliyor. Bu iyi mi kötü mü bilemem ama görünen o ki, CHP, "Beyaztürk" ve rahmetli Yavuz Gökmen'in tanımıyla "sarışın güzel kadın" bir genel başkana hazırlanıyor.
Seçim süreçlerinde özellikle eski merkez medyanın sık ve özel yer verdiği Böke'yle ilgili siyasi beklentiler de bu nedenle bir hayli yüksek.
Şu satırlar Böke'den ne beklendiğini anlatıyor: "Bugüne kadar çok sayıda akademisyen ve kadın politikacı geldi geçti. Sayek'in onlardan farklı olarak, siyasette çıtayı çok daha yukarıya çıkaracağı kesin. Çünkü kafasında yıllarca bunu kurgulamış, kendini hazırlamış ve ne istediğini biliyor!"
Böke'nin de Çiller gibi uzun yıllar önceden siyasete hazırlandığı anlaşılıyor. Henüz işaret verilmiş değil ama şu ana kadar ortaya çıkan adaylarla kıyaslandığında şansı yüksek. Geriye bir tek zamanlaması kalıyor. Eğer şu ana kadar ortaya çıkan adaylar imza toplamayı başaramazlarsa ki öyle görünüyor, 6 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu karşısında Böke, CHP olağan kurultayında en güçlü aday olur.