Dünya ticaretinin üçte ikisi, 5 para birimi üzerinden yapılıyor. Uluslararası finans jargonunda "hard currency" diye adlandırılan "güçlü dövizler" ailesi, ekosferin güç dengesine bağlı olarak gelişiyor.
Düne kadar ABD Doları, euro, Japon Yeni, İngiliz Poundu ve İsviçre Frangı para birimlerinden oluşan sağlam döviz beşlisine günümüzde Çin Yuanı ve Ruble de ilave oluyor.
Küresel krizin değiştirdiği oyun kuralları bir sonraki aşamada İsviçre Frangı ve hatta Japon Yeni'ni geriletirken, Yuan'ın "kullanım alanı" genişlemeye başladı.
Türkiye'nin Rusya ile Ruble, İran ile Riyal ve Çin ile Yuan muhatap alınarak Türk Lirası üzerinden ticaret döneminin başlıyor olması, son derece önemli gelişmelerin yolda olduğunu gösteriyor.
Bir paranın sağlam olmasının "Altın Kural"ı şudur: "Altını olan, kuralı koyar!"
Dünyanın anapara birimi olan doların, küresel ticarette çıkardığı sorunlar arttıkça kurallar da değişiyor ve farklı ticaret havzalarında başka para birimlerinin daha fazla tercih edilmesi sonucunu getiriyor.
Bugün Amerikan Doları, tıpkı "ihracata konu mal" gibi, basılıp satılıyor. ABD bu yolla dünyanın parasını kazanırken enflasyonunu ihraç etmiş oluyor. Krizin ezberleri bozmasıyla birlikte bugün sağlam paralar içinde "dolar tercihi"nin yerini başka para birimlerine terk etmesi, anlaşılabilir bir durumdur.
Türk ekonomisinin bölge ülkelerle olan ticaretinde, "dolardan kaçışla beslenen" bir fırsat penceresi oluşmaya başladığını görüyoruz.
Dolara karşı yeni birlik arayışları Türk Lirası için yakın gelecekte "hard currency" yani rezerv para fırsatı sunuyor bizlere... Paranın 4 işlevi vardır: 1- alışveriş aracı, 2- ölçü birimi, 3- tasarruf aleti ve 4- uzun vadeli borçlanma vasıtası olmak.
Başlıktaki soruya dönersek; Türk Lirası rezerv para olabilir mi? Bu 4 işlevde kat edeceğimiz performans ile bunu sağlayabiliriz. Zira herhangi bir paranın döviz olabilmesinin ana şartı gittiği her yerde kabul görmesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yerel para birimleriyle ticaret" çağrısına Çin, Rusya ve İran'dan gelen olumlu karşılık, dolara karşı yeni para birliği kadar, liranın rezerv para olma imkânının da habercisidir.
Liranın sağlamlığı, ardındaki ekonominin gücü kadar, bölge ekonomilerinin, "enerji, mal, hizmet" koridoru olmamıza ve "kıtalar kavşağındaki" konumumuzla yakından ilgilidir. Lira, bu süreçte kendi itibar ve sinyoraj alanını pekâlâ genişletebilir.