Dünyanın en kadim bilim dallarından tıp ile ileri teknolojiyi birleştirirsek ne olur? Daha sağlıklı nesiller, daha hızlı ve yetkin sağlık hizmeti ve bütün bunları daha az maliyetle yapmak...
Genç bilim insanımız Prof. Dr. Aydoğan Özcan, tam da bunu yapanlardan... Popular Science dergisi tarafından dünyanın en parlak 10 bilim insanı arasında gösteriliyor. Kaliforniya Üniversitesi (Los Angeles) ve Howard Hughes Sağlık Enstitüsü'nde çalışan Özcan, ödülünü, önceki gece Koç Holding ve Koç Üniversitesi Şeref Başkanı Rahmi M. Koç'un elinden aldı.
Yaptığı, uzaktan tıp diyebileceğimiz uygulamaları, çok ileri düzeye taşımak... Sıradan cep telefonunu, yazılım ve biyomedikal aparatlarla laboratuvara çevirmek...
Öyle ki 200 bin liralık elektronik mikroskoptan daha hassas cep mikroskobunu 2 bin liraya indirgeyebiliyor. Daha da önemlisi, mekândan bağımsız olarak teşhisi, yerinde yapıyor, yoksul ve dezavantajlı kesimlerin tıp hizmetlerine erişimini mümkün kılıyor.
Rahmi M Koç Bilim Madalyası'nın ilk sahibi Özcan'ın teşekkür konuşmasında dikkatimi çeken, merak hakkında söyledikleriydi...
İhtiyacı karşılamak ve soruna cevap oluşturmak için yapılan araştırmalar bir yana... "Bazen" diyor Özcan; "sırf merak ettiğimiz için bir şeyleri araştırıyor, vardığımız sonuçlara şaşırıyoruz." Merakı kamçılamanın özellikle çocuk çağlarda ne kadar önemli olduğunu hatırlıyorum.
Öyle ki bu merakın, toplum yararı odağında şekillenmesi halinde, insanlığa getireceği faydaları düşünüyorum.
Hele ki merakın yanı sıra bu merakı bilimle ilişkilendirecek düzenekleri (üniversiteler, ar-ge laboratuvarları) kurduğunuzda, geriye tek şey kalıyor:
Meraklı bilim insanlarına desteği sürekli kılmak...
Merakının peşinde koşanı onlarca yıl desteklediği için üniversitesinin yüz akı olabilmiş Dr. Özcan... Bana göre benzer gayretleri, sayısı 200'e varan kendi üniversitelerimiz gösterebilirse, insanlığa bizlerin katkısı çok fazla olacak.