Biz Türkler icat çıkaramayız ezberi, kabak tadı verdi artık. "Bizden adam olmaz" gibi aşağılık kompleksi içeren cümlelerini dilimizden atmakta geç kaldık. Çok yaygın kendimizi küçümseme ifadesi de; "yurdum insanı" kalıbıdır.
Bu ifade yaygın bir aşağılama cümlesidir. Türkler tarafından Türkler için kullanılır. Anlamı, ilkellikleri "yurdum insanına" adreslemektir. Bu ifadeyi kullananlar kendilerini, toplumdan farklı bir noktada, üstte konumlandırırlar.
Alabildiğince küçümseme, mizahla karışık "aşağılama" vardır sözlerinde...
Bu sözüm ona seçkinlere göre yurdum insanı, cahildir, hatalıdır, kabadır, görgüsüz ve budaladır.
Ancak onlarla aynı ülkeyi paylaşmak zorunda kalan (!) bu andavallılar, kendi insanının başarısını asla görmez. Zaten kaliteyi kendisine yakıştırmaz da...
Onlara göre başarı, dışarıdan gelendir. Batı'dan dayatılandır. Yaşam tarzı kıblesi Batı olunca da bu topraklardaki başarı, ya tesadüftür veya sıradandır.
İnternette dolaşan postalara bakın. Saygın (!) gazetelerin internet sitelerindeki fotoğraf galerisinde gezin. Google'dan "yurdum insanı" diye aratın ve ne demek istediğimi araştırın; göreceğiniz, sistematik küçümsemedir.
Mevlana, Yunus; Batılı söylemişse değerli, türkü, ezgi, yabancı mırıldanmışsa şöhrettir onlar için. Bunlar, ekonomisi not çetelerince aşağılanırken göbek atanlardır.
Bunlara eskiden kızar ve toplumsal aşağılık kompleksi diye nitelendirirdim. Ancak zaman içinde gördüm ki bunlarınki aşağılık kompleksi değil, düpedüz "aşağılık" olmakmış.
"Kahretsin hâlâ kriz çıkmadı" diyeninden "durgunluk kapıda" müjdecisine (!) "bizden adam olmaz" nakaratına dek... Bilimi, uzayı, kalkınmayı, zenginliği, demokrasiyi ve daha nitelikli Türkiye talebini aşağılama fesadının şifresidir yurdum insanı...
Oysa bu hafta gezdiğim yeni havalimanından Körfez Geçişine... 3'üncü köprüden Timur Sırt'ın bize tanıttığı yerli telefon tasarım ve Vestel'in üretim tesisine dek o kadar çok "demek ki mümkünmüş" dedirtecek örnek oluştu ki... Şimdi bize düşen; "yurdum insanı" aşağılayıcı ifadesini çöpe atmaktır artık.