Eskiden sandık öncesi partilerin seçim beyannamesi, bu denli konuşulmazdı. Birkaç meraklısı açar bakar, bir iki satır yazılır, ertesi gün unutulur giderdi. Meydanlarda bu beyannamenin esâmesi okunmaz, benim gibi birkaç takıntılısı, partilerin ekonomik vaatlerini araştırır, kıyaslar, geçer giderdi.
Ancak bu defa farklı oldu. Partilerin seçmene vaatlerinde bol keseden savurmanın sonuna gelindi ve kamuoyu "kaynak nedir?" sorusuna inandırıcı cevap aramaya başladı. CHP'nin ilk etapta 150 milyar lira tutan ve tamamının gerçekleşmesi halinde birkaç milli gelir gerektirecek derecede uçuk vaatlerini teknik derinlikte mercek altına aldık.
Muhalefet CHP'den ibaret değil... MHP henüz beyannamesini açıklamadı. Seçimde vatandaşa ekonomik vaatlerini sır gibi saklıyor ve diğer partilerin elini görmek istiyorlarmış. HDP dahil gördüler aslında. Dün HDP'nin eş başkanlarca açıklanan seçim beyannamesindeki ekonomi faslına bakıyoruz: Zaten çoğu var olan kadına yönelik düzenlemeler ve sosyal desteklerin ötesine geçilmemiş, bir iki kendilerine has vaat ile bu faslı geçiştirmişler.
MHP'nin geçen seçimde Hilal Kart'ı vardı. Tıpkı CHP gibi vatandaşın cebine açıktan para koymayı öngören bu vaat için gereken onmilyarlarca liralık kaynak için "temin edilecektir" açıklamasıyla yetinilmiş ve parti ekonomik kurmaylarının görüşlerinden süzdüğümüz kadarıyla bu kaynağın, gece gündüz çalıştırılacak Banknot Matbaası olabileceği ortaya çıkmıştı.
Bütün bunların yanı sıra Ak Parti'nin Yeni Türkiye Sözleşmesi 2023'te özetlenen beyannamesindeki ekonomiye dair hususlar, olarak zaten 24 paket artı 11 Ayaklı Destek Paketi ile daha önceden vaatten ziyade proje kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Sonuçta vaatler seçmenin akıl kapsama alanındadır ve matematiği de tartışılmaktadır. Bu süreçte şahsen ben Maliye Bakanı Şimşek ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yüz yüze kaynak tartışmasını dört gözle bekliyorum.