Yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer almak... Aslında Ak Parti'nin seçim beyannamesindeki ekonomi hedeflerini bu cümle ile özetlemek mümkün. Ekonomiyi zıplatabilmek için gereken güç motorları ise makroekonomik istikrar ve mikro ekonomik devrimler olarak şekillenmiş.
100 maddelik Yeni Türkiye Sözleşmesi 2013 belgesini ben, toplumsal mukavele metni olarak değerlendiriyorum. Ekonomi, bu metnin içinde olmazsa olmaz ağırlık taşısa da ülkeyi bir bütün olarak ele alan ilk seçim beyannamesi olmuş.
Muhalefet partilerinden CHP, seçim beyannamesini "popüler ağaçlar" üzerine kurmuştu. Eğer ülkede 5.5 milyon emekli varsa, onlara dair vaatler bu beyanname içinde yer almalıydı.
Aldı da... Notere gidilip 2 maaş ikramiye tasdik edildi. Yetmedi bir diğer popüler ağaç olan esnaf konusu da vaat manzumesine sokuldu. Sonuçta 1 milyon 600 bin esnaf var. Kredi kartı borçları dahi, akıl ve izan dışı olsa da vaatler içindeydi.
MHP'nin ekonomi vaatleri, CHP'nin de gerisinde idi geçen seçim. Hilal Kart ile seçmenin cebine para koyma vaadinin kaynağı "temin edilecektir" diye izah edilmiş, Banknot Matbaası dışında kaynak geliştiremedikleri anlaşılmıştı.
HDP'nin ekonomiye dair vaadi olacak mı bilmiyorum henüz. Fakat görünen o ki muhalefetin ekonomiye dair gelecek önerisi, ağaçlar üzerine olurken AK Parti, ormanın tamamını bütüncül bakış açısıyla ele almış ve büyük resme bakmış.
Büyük resim, Türkiye'nin 2023'teki milli geliri, ihracat hedefinin de ötesini gösteriyor bize. 3. köprü, 3'üncü havalimanı, Kanal İstanbul gibi projeler dahi detay artık. Zira ülkenin yerleştirildiği büyük resim yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer almamızdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkanlık önerisi de zaten büyük resim içinde şekillenen 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye dair zaruri yöntemin kendisidir.