İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gerek vilayetlerde gerekse merkez teşkilatında gerçekleştirdiği kapsamlı değişiklik, bir süredir yazmayı düşündüğüm "Bürokrasi" konusuna yeniden eğilmeme vesile oldu. Esasen son dönemde bazı revizyonlar da oldu. Bu atamaların önemli bir bölümünü kabine dışı kalacağı öne sürülen bakanların yapması da ilginçti. Yani, bakan toto oynayanların tahminleri yine tutmayacak gibi. Neyse... Biz, asıl konumuza dönelim.
AK Parti Genel Merkez yönetiminde, delegelerde, il ve ilçe teşkilatlarında değişime odaklanmışken, asıl noktayı gözden kaçırmamak gerek. "Ankara!" yani "Bürokratik genetik kodların değiştirilmesi" zorunluluğu. Mesele isimlerin değil, kafaların değişmesidir!
***
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, en önemli özelliklerinden biri de bürokratik oligarşinin yıkılması sahasında görülecek. Kısa ömürlü hükümetler döneminde, "
devletin sahibi olma iddiasıyla, siyasetçiye ve milletin tercihlerine rağmen devleti yönetme gücüne erişen" zihniyet kökten değişecek. AK Parti bu alanda,
istediği mesafeyi alamadı. Yer yer milletin beklentilerine
göre çözüm üreten bürokratlara rastlansa
da işler tam umulduğu gibi gitmedi. Neden? Çünkü
bilhassa FETÖ'cüler sızdıkları her devlet kurumunu
zehirledi. Kamu yönetiminde ciddi nitelik kaybı
yaşandı. Kurumsal hafızası, deneyimi olan bürokratlar
ya FETÖ kumpasları ile tasfiye edildi ya da kenara
çekildi. Dolayısıyla 2019'u beklemeden bürokrasinin
yeniden inşa edilmesi, herhangi bir görüş ve
inanç grubu etrafında tek tipleştirici hâkimiyet kurulmasına
geçit verilmeden milli karakterde bürokrasi
kurulması Türkiye'nin öncelikleri arasındadır.
***
Yeni dönem bürokratları, siyasete daha doğrusu milletin tercihlerine göre alternatif öneren, vizyon sahibi, liyakatli, devlete sadakatinden kuşku duyulmayan isimler olmak zorunda. Sadece yazışma yapan, mevzuat hazretlerini engel olarak ileri süren, değişimin önünde duran, kurumsal şövenizmde boğulan, yetkiyi elinde tutup sorumluluğu sürekli karşı tarafa atan bürokrat tipi tarihe karışacaktır.
Özetle... Devlet, ele geçirilmesi gereken bir mekanizma olmayıp, millet için çalışma yeridir!