Tahmin edileceği üzere Ankara'daki diplomatik misyon hayli hareketli. Bir yandan ekonomideki gelişmeleri izliyorlar diğer yandan siyasetin yeni dönemde nasıl şekil alacağına dair yorumları dinliyorlar. Arada kanaatlerini de paylaşıyorlar. Denklemin ana unsurları ise "Çözüm Süreci ve HDP'nin seçim barajını aşıp aşamayacağı..."
HDP'nin parti olarak seçime girme kararının ciddi olduğunu düşünenler çoğunlukta. HDP'siz parlamentonun siyasi sonuçları da merak konusu. HDP'nin, bu saatten sonra sadece Diyarbakır'da siyaset yapmakla yetinemeyeceği, Ankara'da muhatap alınmazsa ağırlık kaybına uğrayacağı kanaati hâkim. Yeni Anayasa'nın, HDP'li veya HDP'siz senaryoda nasıl yazılacağı, başkanlık sistemine geçilmesine imkân verecek sayısal ve siyasal çoğunluğun tesis edilip edilmeyeceği de analizlerde önemli yer tutuyor...
Bunlar işin dış penceresi... Pencere içeriye açıldığında ise ilginç şeyler duyuyoruz. HDP'nin, batı illerindeki çalışma biçimi... Cumhurbaşkanlığı seçiminin sandık sandık incelemesinin tamamlandığı, Kürt kökenli vatandaşların ev ev belirlendiği, kapı kapı dolaşıldığı bilgisini önemsemek gerekiyor. Bu bilgi, "KCK yapılanması, Güneydoğu'dan sonra, Batı'da da Kürt nüfusu markaja almaya, hatta baskı kurmaya çalışıyor" şeklinde değerlendiriliyor.
Buradan çıkan sonuç... "Barış dili, HDP'yi doğuda pekiştirip, batıda barajı aştırabilir."