Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Yeni Anayasa" ve "Başkanlık" sistemi konusundaki çabasını kesintisiz sürdürüyor. Hem halka açık toplantılarında hem de özel buluşmalarında bu temayı ısrarla işliyor. Erdoğan, akademisyenlerden sonra dün de Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcilerini ağırladı. TOBB, Türkİş, TESK, TİSK, Hakİş, TZOB, Memur-Sen başkanlarını davet eden Erdoğan hem teşekkürünü iletti hem de ricasını yineledi. Zira, işveren, işçi, esnaf, memur, çiftçi kesiminin önde gelenleri, 2012'de yeni anayasa arayışı için inisiyatif almış, ülkede gitmedik il, görüşmedik kitle bırakmamış, tüm siyasi partilere yardımcı olmuştu. Cumhurbaşkanı STK temsilcilerine, sivil anayasa girişimi nedeni ile teşekkür etti ve "Siz, üzerinize düşeni yaptınız ama Meclis'te olmadı" dedi.
STK'ların yeni anayasa ve başkanlık konusundaki güncel görüşlerini almayı da ihmal etmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut anayasal sistemin Türkiye'yi ileriye taşıyamayacağını bir kez daha anlattı. Kurumların uyumlu çalışmasına imkân vermeyen bugünkü sistemin, sorun üretmeye müsait olduğunun altını çizdi. Toplumun tüm kesimlerinin yeni anayasayı ve başkanlık sistemini tartışmasını istedi.
Dünyadaki bütün örneklerin incelenmesini, Türkiye'ye özgü sistem kurulmasını önerdi.
Yeni anayasanın mutlaka halka sorulacağını hatırlattı. Ve... "Ben, Türk demokrasisinin yararına olmayacak, toplumun istemediği hiçbir işin içinde olmam" dedi. "Mahkeme kadıya mülk değil. Kendim için değil, ülkenin geleceği için çalışıyorum" diye ekledi.
Burada kritik nokta, AK Parti'nin konuya nasıl yaklaştığı... Erdoğan'ın gayretlerinin iktidar partisindeki tam karşılığı "yeni anayasa" vaadi olmakla birlikte, iştahlı şekilde "başkanlık sistemi" hedeflendiğini söylemek güç. "Güçlü Cumhurbaşkanlığı, Güçlü Başbakanlık" gibi ifade edilebilecek, sürdürülebilirliği zor, devletin zirvesindeki isimlerin kişisel performansına ve hassasiyetine endeksli bir tablo ile karşı karşıya kalınması ihtimal dahilinde!
Son bir not, Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası ve faiz politikası ile ilgili ince mesajlar da gönderdi:
"Halka hesabı siyasetçi verir, atananlar değil!"