Bugünkü kongre hem AK Parti tarihi açısından hem Türkiye'nin siyasal tarihi açısından hem de Erdoğan'ın başında olduğu toplumsal devrimin geleceği bakımından çok hayati bir öneme sahiptir. 21 Mayıs 2017 kongresi gerçek anlamda bir dönüm noktası olacaktır...
***
Hep yazdığım gibi özellikle 2007-17 dönemi Türkiye'de açık bir halk ihtilalinin yaşandığı dönemdir...
***
Erdoğan ihtilali sandık yoluyla tedricen yapıldığı için kansız ve sessiz devrim diye de adlandırılabilir...
***
Tek bir büyük kanlı ve çatışmalı devrimsel patlama ile değil de 10 yıla yayılarak sandık vasıtası ile yapılan bir siyasal devrimdir yaşadığımız...
***
2002-7 arası dönemini de büyük siyasal devrim için hazırlık dönemi diye nitelemek doğrudur...
***
Tunus'taki 2011 Yasemin Devrimi gibi ya da 1989-91 Doğu Avrupa devrimleri gibi ya da 1979 İran devrimi gibi bir momentum ve sonrasında sosyal ayaklanma ile siyasal iktidarın düşürülmesi olayı değildir Erdoğan devrimi...
***
2007-17 arası 10 kere sandığa gidilmiş 10 sene içinde sürekli toplumun çoğunluğunun onayıyla yürümüş bir ihtilal trenidir Erdoğan devrimi...
***
Ne kadar sessiz devrim de olsa şüphesiz her siyasal devrim gibi çok fırtınalı ve hatta kasırgalı bir dönem yaşanmıştır ve yaşanmaktadır...
***
Türkiye'deki aydınların çoğunluğu bu devrim döneminde ve özellikle de son 4 sene içinde akıl ve ruh sağlığını maalesef tamamen kaybetmiştir...
***
İhtilalin sert kasırgaları ihtilalci aydınların bile çoğunluğunun aklını başından almıştır. Devrim sürecinde devrimci kadro içinden de akıldan ve realiteden uzaklaşıp delirenler olmuştur...
***
4 sene öncesinin hatta 2 sene öncesinin hatta ve hatta 1 sene öncesinin önde gelen bazı ihtilalcileri şimdi tasfiye olmuştur...
***
Erdoğan devrimi sürecinde her siyasal ihtilalde olduğu gibi dehşet sosyal alt-üst oluşlar yaşanmış ve şaşmaz tarih kuralı gereği devrim kendi çocuklarını da yemiştir...
***
Bazı çocukları da içinden çıktıkları bu devrimi yemek istemiş ve kendi başlarını giyotine maalesef kendileri uzatmıştır...