Uzun süredir medya polemiklerine ve kavgalarına girmiyorum. Çünkü 1 Kasım sonrası Türkiyesi'nin kavga ve dövüş değil ilerleme ve kalkınma dönemi olması gerektiğine inanıyorum. Son 3 yılda adeta adı konmamış bir iç harp yaşadık ve zaten çok patinaj yaptık. Ekonomik açıdan duraklama dönemine girdik. Medya hayatına da bu harp ortamı yansıdı ve çok kanlı kavgalar yaşandı. 1 Kasım'da bu kavgaların kesin galibi belli oldu. Maç bitti. Maç bittikten sonra galipler ve mağluplar el sıkışırlar ve mesele biter. Oysa Türk medyasında öyle olmuyor...
***
Türk medyasının iki devi SABAH ve Hürriyet'in 1 Kasım sonrası artık belli noktalarda ortak bir zeminde buluşması umudu içindeyken önce Doğan Grubu'nun resmi açıklaması sonra da dün okuduğum Ertuğrul Özkök yazısı ben de şaşkınlık yarattı. Bu dezenformatif yazı üzerine sahalara dönmek ahlaki bir zorunluluk oldu. Elbette Özkök'ü de Aydın Doğan'dan bağımsız düşünemeyiz. Bu yazıda aleni yalanlar söyleniyor. Ayrıca SABAH'ta emeği geçen ve son 8 yıl içinde demokrasiyi hedef almış tüm darbe teşebbüslerine karşı dimdik duran tüm SABAH camiasına da büyük haksızlık ediliyor. Bu müphemiyet dolu rencide edici üslubu bırakmasını Aydın Doğan'a tavsiye ederim...
***
Aydın Doğan ve Cumhuriyet gazetesi ilişkisine dair birçok şey söylemiş Özkök ama en temel gerçeği söylememiş. Soru şu...
Aydın Doğan daha düne kadar Cumhuriyet gazetesini kendi matbaalarında basıp sonra da birikmiş alacaklarına karşı Cumhuriyet'in Ankara'daki binasını almadı mı? Normalde baskı paralarını ödeyemeyen Cumhuriyet'e bu şekilde çok büyük destek atmış olmadı mı? Niye şimdi Cumhuriyet'e verdiğiniz büyük desteği inkar etme gereği duyuyorsunuz?
***
Aydın Doğan hiçbir zaman Cumhuriyet'in tam sahibi olmadı ama her zaman Cumhuriyet'teki mülkiyet durumlarıyla ilgilenmiştir.
Mesela bu gazetenin Turgay Ciner- Mehmet Emin Karamehmet-Dinç Bilgin konsorsiyumunun eline geçme ihtimali Doğan'ı çok rahatsız etmiş ve bu sebeple 2002 yılında rahmetli İlhan Selçuk'la bizzat polemiğe bile girmiştir. Özellikle Ciner'in Cumhuriyet ile yakın ilişkisi ve flörtü Doğan'ı çileden çıkarmıştır. İsterseniz köşemde tek tek bunun belgelerini yayınlarım. Benim tanıdığım Aydın Doğan Cumhuriyet'e kol kanat germesini saklayıp inkar edecek biri değildir. Bilakis gurur duyar bu yaptığıyla. Şimdi niye inkar ediyor anlamış değilim...
***
Ertuğrul Özkök'ün köşesinde bir diğer beni şoke eden paragraf ise şu...
Sizin şu an sahibi olduğunuz Sabah gazetesi var ya... 2001 yılında sahibi hapse atılıp zor durumda kaldığında, sırf gazete devam etsin, çalışanları maaşlarını alabilsin diye kâğıt verdi, 4 milyon dolar yardım yaptı. O gazete batmadığı, kapatılmadığı için bugün oradan Aydın Bey'e bu iftiraları atabiliyorlar.
***
Bir gerçek ancak bu kadar çarpıtılabilir ve bir insan ancak bu derece yalan yazabilir. Yani hakikaten insan bu paragrafı okuyunca dayanamıyor ve
Yuhhhhhh diyor... Yeri ve vakti gelince o konuya da detaylarıyla değineceğiz...