Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

DAEŞ terör devleti

DAEŞ denen yapılanmanın küçümsendiği kanaatindeyim. Türkiye olarak DAEŞ ile sınırımızın ötesinde kara savaşı yapılmasına şiddetle karşıyım. Elbette kendi ülkemizi koruyacağız ama daha ötesi son derece yanlış olur. Türkiye'yi bu göreve itmek isteyenlere HAYIR denmelidir.
DAEŞ ya da kendi deyimleriyle Al Davlat denen terörist devlet yapılanmanın bu coğrafyada kalıcı olacağı kanaatindeyim. Son 1 senedir yaşananları takip ederek anlamaya çalışıyorum ve net kanaatim budur. Maalesef acı gerçek budur...

***

Şu an bile DAEŞ dünyadaki en güçlü devlet-dışı organizasyondur. Terör örgütü sıfatının ötesinde bir terör devleti organizasyonudur. Ayrıca ben DAEŞ'in yeni yerleri de işgal edeceği ve topraklarını genişleteceği kanaatindeyim. DAEŞ çok adanmış çok akıllı çok cesur ve çok vahşi bir yapılanmaya tekabül ediyor ve her geçen gün büyüyor. Ebu Bekir El Bağdadi denen adamın içinde olduğumuz küresel postmodern çağı çok iyi kavramış ölümcül bir zekası var. El Bağdadi ve ordusunun vahşeti psikopatlığından kaynaklanmıyor. Son derece şuurlu bir yıldırma ve cazibe aracı olarak vahşet pronografisini son sınırlarına kadar kullanıyor. Terörist liderliğe yeni ve korkunç bir açılım getiriyor El Bağdadi. Arkasında şu mu var bu mu var gibi tipik Ortadoğu izahatlarıyla El Bağdadi'yi küçümsemek bana göre yanılgıdır...
***

Küçümsemek olayı sadece bize özgü değil mesela ABD Başkanı Barack Obama 2014 Ocak ayında DAEŞ'İ kastederek "Bir okul takımı Lakers forması giydiği zaman Kobe Bryant olmaz." dedi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise geçtiğimiz mart ayında örgütün "kökünün kazınmakta olduğunu" söyledi. ABD bu coğrafyada büyük hatalar ve yanlış tespitler yapmaya devam ediyor. Çok adanmış akıllı cesur ve çok vahşi hareket eden bir örgütün ölümden korkmayan bilakis ölümden mutluluk duyan binlerce militanı varsa ABD böyle küçümseyici tavırlarla o gücün kökünü falan kazıyamaz. İnsanlık tarihinde de belli bir stratejik zeka ile hareket eden ve vahşette sınır tanımayan her disiplinli ordu amacına ulaşmıştır. Elbette medeniyet birikimlerini yok etmiş ve tarumar etmiştir ama neticede amacına ulaşmıştır.
***

DAEŞ asla El Kaide değildir. DAEŞ devleti olgusunu çok iyi kavramış isimlerden olan ve bu coğrafyayı gerçekten iyi bilen akademisyen Muhammed Mahmud Muhamedou'nun şu satırları dikkatle okunmalıdır...
...DAEŞ ileriye dönük Napolyonvari bir stratejik çeviklikle, sınırsız gaddarlıkla ve düşmanlarını tekfir ederek 21. yüzyıl Orta Doğusu'nun görünümünü taktik üstünlük, "işgal et ve tut" hamleleri ve sınır aşırı yayılışıyla bariz bir şekilde değiştiriyor. Örgüt farklı cephelerde farklı ittifaklara karşı savaşıyor, iki ülkede geniş topraklara hükmediyor, sahaya on binlerce adam sürebiliyor ve her ne kadar kulağa gerçekçi gelmese de kasım 2014'te duyurduğu gibi kendi parasını basmaya hazırlanıyor. Özetle DAEŞ çok kısa bir sürede modern tarihin belki de en güçlü sınır aşırı, silahlı, devlet dışı yapısı hâline gelmiş durumda.
Örgütün ilerleyişinden çıkarılacak bir sonuç da şu ki DAEŞ bayrağının bir gün Şam'daki Emevi Camii'nde dalgalanması artık tasavvur edilemez bir ihtimal değil. Suriye krizindeki senaryoların içinde cumhurbaşkanlığı sarayına baskın olası "son dakika" haberleri arasında yerini koruyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA