Bizim trajik ikilemimiz de bu galiba... "Komplo teorileri" ile "Gerçek komplolar" arasında bunalmış durumdayken, bunlardan hangisine inanmak gerektiğine medyanın karar vermesini bekliyoruz.
Bu çaresizliğimize Apple'ın kurucusu Steve Jobs başka bir açıdan yaklaşmış ve şöyle demişti:
"-Gençlik dönemimizde televizyonu izlerken her olayda bir komplo olduğuna inanırdık.
Yayın ağları sanki bizi akılsızlaştırıyorlardı.
Ama yaşlanıp akıllanınca, bunun böyle olmadığını anlamaya başladık.
İş hayatındaki yayın ağlarının gerçekleri değil, insanların istediklerini onlara sunduklarını öğrendik."

Fehriye Erdal nerede?
Türkiye'deki, Fransa'daki veya Amerika'daki terör eylemlerinin arkasındaki gerçekleri öğrenmek yerine, siyasi tutumumuza veya inancımıza göre şekillenmiş bir komplo teorisine inanmak herkesin daha fazla işine gelmiyor mu?
Dün Rauf Tamer Posta'da, Fransa'daki terör eylemini irdelerken artık unutmaya başladığımız bir gerçeği hatırlatmış ve şöyle yazmıştı: "Avrupa ülkeleri, teröre kesin tavır almak istiyorlarsa, 'önce teröristleri barındırmaktan vazgeçsinler'.
-Kınıyorlarmış. Kırk yıldır bağrınıza bastıklarınızı tek tek saymayayım.
Sadece bir tanesini sorayım:
- Fehriye Erdal nerede? ASALA terörünü hatırlıyorsunuz.
Epey can yaktı. Avrupalının kılı kıpırdamadı. Ama ne zaman ki Orly Havaalanında bombalar patlayıp da kendi canları yandı, işte o zaman Fransa kesin tavır koydu. Ve ASALA eylemleri şıp diye durdu."

Algı operasyonları
Evet... Sadece resmi açıklamalara inanarak yaşayan bir Amerikalıysanız, Başkan John F. Kennedy'yi öldüren Lee Harvey Oswald'ın tek başına hareket eden bir meczup olduğuna inanmanız gerekmez mi? Gerçekte "Kitle imha silahları" yokken, Amerikan ordusu bu gerekçeyle nasıl oldu da Irak'ı işgal etti?
Ya da siyasete Tayyip Erdoğan ve AK Parti takıntısı ile yaklaşan bir kişiyseniz, Paris'teki suikastın ipuçlarını Türkiye'de aramanız yadırganabilir mi?
"Bilişim Çağı"nın araçlarını "Algı operasyonları"nda kullananlar da bu durumu en iyi değerlendirenlerdir...
Onlar hedef kitleleri neyi istiyorsa ona göre bir gerçek üretip, sosyal medyadan yandaşlarına sunarlar.

Figüran olmayalım
Bu algı operasyonları ile gerçekler örtülür. Karalama kampanyaları ile kişiliklere dönük katliam başlatılır...
Toplumlar kendilerine hizmet edenleri onlar ancak öldürüldükten sonra hatırlar.
Bunca benzer deneyimi yaşamış bir toplumun fertleri olarak her duyduğumuza kendimizi kaptırıp, bu algı operasyonlarında kullanılan bir figüran olmaktan kaçınalım. Bugüne kadar akıllı ve bilinçli olarak gördüğümüz bazı isimlerin şu ya da bu örgütün kullandığı figüranlar olmalarına şaşırırken, kendimiz de bu duruma düşmeyelim.