Biliyorum, duyunca gülmüşsünüzdür...
Eh, gülünmeyecek gibi de değil.
Koskoca adamların çıkıp yaptıkları açıklama ortada: "İki dakikalık bir eylem başlattık. Bu eylem Adalet yürüyüşümüz boyunca devam edecek. Her gün iki dakika durup adaleti düşüneceğiz."
Bunu söyleyen kişi CHP'nin örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılarından Tekin Bingöl.
Eylemin ilk gününden basına yansımış kareler de var. Bazıları gözlerini havaya kaldırıp düşünüyor, bazıları eli şakağında yere bakıyor. İnsan o fotoğraflara bakarken, içinden "herhalde onlar için düşünmek çok zor olmalı!" diyor.
Ama bilelim ki...
Bütün bunlar CHP'nin naifliğinden, hafifliğinden falan kaynaklanmıyor.
Biz "çocuk mu yahu bu adamlar?" diye şaşkınlıkla bakarken, onlar Batı medyasına "şirin ve pek barışçı" fotoğraflar verdiklerini biliyorlar.
Hepsi dış kaynaklı "öğretilmiş/ çalışılmış/ programlı" hareketler...
Zaten Kılıçdaroğlu'nun siyasi ömrü de böyle uzamadı mı?
Onu ciddiye almayıp başımızı başka yana çevirdiğimiz her seferinde Kılıçdaroğlu çok ciddi ve Türkiye için bedeli ağır siyasi hamleler yaptı.
Artık bütün CHP'nin bu çerçevenin içine sıkıştırıldığını bilelim. İçlerinde muhalifler varmış, bu saçmalıklara karşı olanlar bir gün sesini çıkartacakmış söylentilerine de kanmayın!
2013 Aralık ayındaki (17/25 Aralık'tan on gün önceki) ABD seyahatinden beri bir parti gibi değil, bir manipülasyon aygıtı gibi çalışıyorlar. Böyle olmayı seçtiler.
Uzun lafın kısası...
CHP'yi ve bu yürüyüşü hafife alarak değil, dikkatle izlemek gerekiyor.