Yavaş yavaş tablo netleşiyor...
ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'la damat Jared Kushner'in bahar mevsiminde başlayan "kankalık" sürecinin etkileri ortaya çıkıyor ve Trump gemisinin dümenindeki Pentagon silueti belirginleşiyor.
Fakat kabul etmek gerekir ki, Trump'la işbirliği yapmanın yorucu yanları var. Attığı tvitleri düzeltmeye çalışmak bile başlı başına bir sorun.
Hatırlayın, Trump'ın Katar'ı bölgede terörün baş nedeni olarak gösteren tvitlerinin etkisini kırmak için askerler hemen "Katar'daki varlıklarının Körfez'in güvenliği için hayati önemde olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini" açıklamak zorunda kalmışlardı.
Nihayetinde Başkan topu doğrudan Suudiler ve müttefiklerine atma konusunda ikna edildi.
***
Tabii tam bu noktada Pentagon'un çektiği bir operasyonu da atlamamak gerek:
Hani şu Katar'a satılan F-35'ler konusu...
Obama döneminde 2016 Baharında anlaşması gerçekleşmiş bir alışveriş bütünüyle yeni bir olaymış gibi dünya medyasına servis edildi.
Böylece herkesin kafası karıştırıldı.
Asıl önemlisi, bu yolla Trump bir kez daha "
hiza"ya davet edildi.
Peki nedir o hiza?
Pentagon'un derdi ne?
Şöyle özetleyebilirim belki...
Pentagon Trump'a diyor ki...
Bir...
"Yeniden Büyük Amerika" için iç ekonomik hamleler yetmez.
Uluslararası askeri gücümüzü artırıp daha etkin hale getirmen gerekiyor. Ne yap et, bunun finansal kaynaklarını bul!
İki...
Katar bizim için önemli.
Orayı ele geçireceksek dangul dungul değil, zekice yapmalıyız.
Üç...
Çin'i unutma! İpekyolu projesini hafife alma! Hiçbir müttefikini kaybetmeden ve Avrupa'yı yeniden yanına alarak ilerlersen daha iyi olur.
***
Tabii Pentagon'un Beyaz Saray koridorlarındaki hâkimiyetinin bizi asıl ilgilendiren yanı Kuzey Suriye ve Irak konusu.
Bölgede Rusya, İran ve ABD oyun kuruyor, Türkiye ise sürekli oyunu bozuyor.
Şimdilik durum bu.
Sanki esas hamleler DEAŞ'ın bölgeden tamamen temizlenişinden sonraya bırakılmış gibi.
Çok çetin bir durum...
Şüphe yok ki,
bu hafta da dünya çok hızlı dönecek, olaylar birbirini
izleyecek.