Medyamız, AK Parti'nin, CHP'nin ve MHP'nin başkanlarını hep lider diye anar. Buna karşılık Meclis'te yer alamamış küçük partilerin başındakiler için 'genel başkan' tabirini yeterli bulur.
Halbuki şirketlerde olduğu gibi, siyasette de 'yönetici' ile 'lider' arasında ciddi bir fark var.
Bu farkı gösterebilmek için CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir sözünü örnek vermek istiyorum... Geçen gün kadınlara şöyle seslendi:
"CHP ilklerin partisidir. Türk kadınları, onlara seçme ve seçilme hakkını veren partinin CHP olduğunu unutmamalı..."
Doğru mu? Doğru. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını çıkartan tek parti dönemi CHP'sidir. Ne zaman? 1934'te... Yani 81 yıl önce...
Güzel de, tarihsel gerçekleri hatırlatarak siyaset yapılmaz ki! Diyelim ki karşında 25 yaşında bir kadın var. Annesi 50 yaşında. Ninesi 75 yaşında olsun...
Düşünün, 1940 doğumlu nine dahi hatırlamıyor milletvekili seçme ve seçilme hakkının alınmasını... Tartışması çoktan bitmiş, kanıksanmış, kimsenin aksini söylemediği bir hak bu...
81 yıl sonra, "seçme ve seçilme hakkını CHP vermişti" demenin ne anlamı var?
Lokum gibi muhalefet
Bir genel başkanda liderlik özellikleri yoksa, sıradan bir yönetici, eski tabirle "idareci" olur ve böyle nutuklar atar.
Liderin özelliklerinden biri, kitlelerin gelecek hakkında hayal kurmasını sağlamasıdır.
ABD'deki ırk ayrımıyla mücadele eden Martin Luther King Jr., "Bir hayalim var" ("I have a dream") diye boşuna seslenmedi... Kitleleri kendi rüyasını paylaşmaya davet eden bu konuşma unutulmadı.
Onun yerine, "Yüzyıllardır ezilmekte olduğumuzu unutmayın" diye malumu ilam etseydi ne olurdu? Hiç! Çünkü zaten her siyah biliyordu hor görüldüğünü, sömürüldüğünü...
Biliyorum: Bunları söylüyorum diye birçok CHP'li bozuluyor. Kızmasınlar! Çünkü hesap ortada:
Kılıçdaroğlu, CHP'nin başına Mayıs 2010'da geçti. Beş yıl kısa bir süre değil. Neticede bütün Türkiye'de örgütlenmiş, köklü bir partiden söz ediyoruz. Ancak beş yılda ciddiye alınacak, heyecan yaratacak bir kıpırdanma olmadı.
Düşünün ki Kemal Beyin 7 Haziran 2015 seçimi için de umudu yok: Bütün hayali yüzde 35 almak (ki büyük ihtimalle ona dahi ulaşamayacak. Çünkü CHP oylarının bir bölümü HDP'ye kayacak.)
Özetle: Eğer Kemal Bey'de 'lider' kumaşı olsaydı, çoktan ortaya çıkardı.
Not: CHP'yi kapatmaktan söz edenler var. Saçma! Böyle lokum gibi bir muhalefeti kim kaybetmek ister?