Kimi dostlar, "Halk hata yapmaz; aksini düşünmek halkı küçük görmektir" diyor. Küçük görme kısmına aynen katılıyorum. Mesela AK Parti'ye oy verenleri "göbeğini kaşıyan adam" ilan edenlere karşı, ben de az yazı yazmadım.
Halkın 1946 seçimlerinden itibaren, hangi partilere ne oranda oy verdiği incelendiğinde... Bilhassa ekonomik açıdan kendisine en çok avantaj sağlama ihtimali bulunan partilere yöneldiğini görüyoruz.
Ya diğer hizmetler? Sağlık, eğitim, ulaşım, spor? Elbette onlar da önemli ama adam fakirse, faraza duble yolu ne yapsın? Hiç olmazsa ikinci el bir otomobil alabilmeli ki duble yol yapan iktidara teveccüh göstersin.
Buraya kadar anlaştık herhalde... Ancak tam bu noktada bir gözlemim var...
Uçurum kapanır mı?
Bana öyle geliyor ki bilim ve teknoloji ile halk arasında bir uçurum oluşmaya başladı. Üstelik mesafe hızla artıyor.
Epeydir zihnimde dolanan bu fikir, okuduğum bir haberden sonra iyice pekişti. Üstelik olay ABD'de geçiyor.
Senato'daki Mahremiyet, Teknoloji ve Hukuk alt komitesinde yer alan Cumhuriyetçi Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham... Ömründe hiç e-mail göndermediğini söyledi dün.
Düşünün ki günümüz gençleri, e-mail'i çoktan geride bırakmışken bu adam e-mail dahi kullanmıyor.
Mesele şu: Güney Carolina halkının çoğunluğu, kendisini temsil etmesi için Graham'ı seçebilir elbette. Demokratik haklarıdır. Kimse karışamaz. Ancak bu tip kişilerin çıkardığı kanundan hayır gelir mi? Twitter kuşağı, o kanunu benimser mi?
İnternet, halkı çoktan ikiye ayırdı. Pek yakında hem ülkeler, hem de halklar, robot teknolojisine hâkim olanlar ve olmayanlar diye bölünecek.
Baş döndürücü bir hızla ilerleyen bilim ve teknolojiye uyum sağlamış kesimle, sağlamamışlar arasında hatırı sayılır bir çıkar çatışması başlayacak.
Bence demokratik temsilin ve kanun yapma biçiminin değişeceği bir çağa doğru ilerliyoruz.
Not: Bu yazıyı unutmayın. Günü geldiğinde hatırlatacağım.