Futbolumuzun renkli siması Yılmaz Vural, Çek Cumhuriyeti yenilgisinden sonra şöyle diyordu:
"Rakip korner atıyor... Bizim futbolcular nerede duracaklarını bilmiyor... Çocuk yaşta öğrenilir bu; Fatih Hoca öğretemez..."
Bu birkaç cümle Türk futbolunun temel sorununu özetliyor. Biz, futbolun abc'sini öğretmediğimiz oyunculara, Mehter Marşı ile şevk vermeye çalışıyoruz.
Sanki gaza gelseler, coşsalar, motive olsalar bir anda nerede duracaklarını bilip armut gibi goller yemeyecekler! Bu çağda hala yalapşap başarıların, günü kurtaracak cinliklerin peşindeyiz. İşler kötü mü gidiyor? Getirelim Fatih Terim'i, takıma düzen ve motivasyon versin. Allah'ın da yardımıyla ver elini Brezilya...
"Biz şöyleyiz, biz böyleyiz" diye, Türk'ün Türk'e güzelleme yaptığı reklamlar var ya... Aslında "pek de işe yaramaz" olduğumuzu yüzümüze vuruyorlar...
Ancak bunu gayet sıcak ve şirin bir anlatımla yaptıkları için hakikati fark etmiyoruz: Akıl yok, mantık yok, disiplin yok, plan yok.
Neye yanıyorum; biliyor musunuz? AK Parti iktidara geldiğinde, futbolu tabandan tavana yeniden şekillendirecek bir plan yapsaydı... Hatta sistemin başına, bizimkileri de yetiştirecek yabancı bir uzman ekip koyup, planın uygulamasına 2004'te geçseydi... 10 yıl zarfında ciddi ilerlemeler kaydederdik.
Yanlış anlamayın: Belki Çek maçını yine kaybederdik ama yarınlara güvenle bakardık. (Çünkü bu tip kapsamlı yeniden yapılanmalar 20 yıl alır. Ekipten ekibe, hükümetten hükümete bayrak yarışı gibi aktarılmaları gerekir.)
Halbuki şimdi tedirginiz: Eyvah yoksa Fransa 2016'ya da mı gidemeyeceğiz?