Medyada milli takım ve kulüp takımları iyi neticelerle göklere çıkarılıyor. Kötü neticelerle de en ağır şekilde eleştiriliyor. Bu yüzden de işin içine duygusallık giriyor, gerçek teşhisler yap-ı lamıyor. Son İsveç yenilgisinde Uluslar Ligi'nde C Ligi'ne düşünce Lucescu 1 numaralı hedef oldu. Ben milli takım için yabancı hocaya karşı oldum . Doğal olarak Lucescu'nun getirilmesini de doğru bulmamıştım. Yine bana göre; Lucescu'nun teknik adam özellikleri, kulüp takımlarına uygundur. Bütün bu düşüncelerime rağmen bugün bütün faturayı Lucescu'ya yüklemek, bizim futbolumuzda saha içi rahatsızlığımızı doğru analiz etmemizi engelliyor. Bugün için genel bir kadro analizi yapalım: Elimizde saha içi organizasyonunu sağlayacak, ileri uçla yakın diyaloğa girecek, yaratıcı orta saha oyuncularımız yok. Orta sahamızda ve ileri uçta Cengiz dışında adam eksiltme özelliği olan bir futbolcumuz yok. Avrupa'da artık her takım iyi yerleşimli alan savunması uyguluyor. Bizim bugünkü durumumuzda 3'üncü bölgedeki set oyununda üretken olmamız mümkün değil.
KONYA'DA KAZANABİLİRDİK
İsveç, sistemi oturmuş, fiziki açıdan güçlü, oyuncuları birbirlerini iyi tanıyan, istikrarlı bir takım. Play-off'ta İtalya'yı eleyerek Dünya Kupası'na katıldılar. Rusya'da da başarılı bir performans sergilediler. İsveç, bir maçta ikinci yarıda iki farklı skor avantajı yakalasa, karşısında dünyanın en güçlü takımı olsa dahi o maçı kaybetmez. Bizim İsveç'teki müthiş geri dönüşümüz, o maça mahsus ekstra bir olaydı. Biz aslında Konya'da da galip gelebilirdik. İlk yarıda çok iyi oynadık, kontrol bizdeydi. Üç tane de gol kaçırdık. Devre sonundaki en net pozisyonda İsveç kalecisinin müthiş refleksi vardı. İkinci yarı, kontrol rakibe geçti, bu da normal.... Buna rağmen yediğimiz tek gol gereksiz yere neden olduğumuz penaltıdan geldi.
SABIR ŞART
Biz eğer Konya'da maçı kazansaydık, 'Güçlü bir rakibi iki defa yendik. Uluslar Ligi'nde de ikinci olduk' diye medyada övgüler yapılacaktı. Halbuki bu övgüler de bugünkü esas gerçekleri göz ardı edecekti. Unutulmaması gereken bir şey var, kulüplerimiz borç batağında. Bu sene Avrupa kulvarındaki olumsuz performanslar da ortada. Bunun için gerçekleri iyi görüp sabırlı olmalıyız. Ama bizde her şey günlük sonuçlara bağlı. Bir örnekle yazımı noktalıyorum; şu anda F.Bahçe Teknik Direktörü Koeman, medyada göklere çıkartılıyor. Ama görev aldığı üç maça bir göz atalım.D erbide ikinci yarı penaltıya kadar sahada olumsuz bir F.Bahçe vardı. İçerideki Anderlecht ve Alanya maçları kazanıldı. Ama o iki rakibin de şu andaki durumları hiç iç açıcı değil. Şimdi iddia ediyorum, Koeman'ı göklere çıkaranlar, eğer Trabzon'da kötü sonuç meydana gelirse, Koeman'ı gönderme yarışına gireceklerdir.