Kural hatası tartışmalarında her kafadan bir ses çıkıyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Kimse kimseyi kandırmasın. Maçta bir kural hatası yaşandığı kesin. Hakem ve MHK işi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Görüntüler çok açık. Arka kameradan hakem Donk'un elindeki topu ve oyunda olan diğer topu aynı anda görüyor, oyun devam ediyor. Donk'un elindeki top artık top değildir. Bir cisimdir. Ve cismi atarak gerçek topu bozarsanız artık bu cisim elin uzantısıdır ve karar penaltı olmalıdır. Diğer bir çelişki de madem sahada iki top var diye hakem oyunu durdurdu, o halde niye Donk'a sarı kart gösterdi! Donk'un elindeki topu diğer topa vurmasının centilmenliğe aykırı bir hareketle alakası yok. Donk elindeki topu hakeme ya da rakibe atmıyor, yere vurup protesto etmiyor. Madem hakem iki toptan dolayı oyunu durdurdu Donk da, elindeki topu diğer topa vurdurup çıkartmak istiyor. Olayın aslı şu: Donk'un sarı kart görmesinin nedeni bu yaptığı sportmenlik dışı hareket. Donk elindeki topu diğer topa vurdurarak Almeida'nın pozisyonunu bozmaya çalışıyor. Hakem de oyunu durduruyor. Haklı olarak Donk'a sarı kart veriyor ama o anda FIFA'nın yeni talimatını hatırlamadığı için oyuna hakem atışıyla başlıyor. Oysa ki karar uluslararası oyun talimatlarında yazıldığı gibi olmalıydı. Atılan bir cisim (Tekmelik, ayakkabı vs) oyundaki topa dokunursa bu elin uzantısı olarak kabul edilir ve elle oynama olarak cezalandırılmalıdır. Ama maalesef başta MHK olayı kılıfına uydurmaya çalışıyorlar.
AYNISINI FERNANDES AYBABA'YA YAPSA...
Samet Aybaba'nın, "İdmanlara alkollü geldiği için arkadaşları onunla eşleşmek istemezdi. Gece alemlerinin dosyaları ise polislerde var" ifadeleri için ne diyeceksiniz?
Bu ifadeler son derece yanlış. Alkollü idmana geliyordu, vahim bir gece hayatı vardı ama Aybaba Fernandes'i oynattı. Önlemini o zaman almalıydı. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra bir oyuncuyu kötülemek hoş değil. Ya şu anda Fernandes çıkıp Aybaba'nın profesyonel hayatına yansıyan özel hayat yanlışlarını sıralasa ne yapacak?
KASIMPAŞA MAÇININ BEDELİ ÇOK AĞIR OLDU
TFF Başkanı, "Beşiktaş'ın canının yandığını düşünmüyorum" dedi. Bu yorum hakkındaki fikriniz nedir?
Tabii ki canı çok yanıyor. Haftalar önce Olimpiyat Stadı'nda canı yandı. Zaten bu Olimpiyat'taki olaylar, Beşiktaş'ın kötüye giden grafiğinin milat noktasıdır. Kasımpaşa Stadı'nda yaşananlar bence Beşiktaş'ı daha da ağır yaralamıştır. Hakem hatası yüzünden belki de maçı kaybettiler. Sahaya giren ve hiçbir dirençle karşılaşmadan Fernandes'e ulaşabilen biri yüzünden kart gören Motta'yı ve Almeida'yı kaybettiler. Üstelik Fernandes olay sonrası "Artık Türkiye'de oynamak istemiyorum" dedi. Beşiktaş'ın sezonun ilk yarısında başına gelenler pişmiş tavuğun bile başına gelmedi.
Yıldırım Demirören, "TFF olarak başarılıyız, kulüplerle ilişkilerimiz iyi" dedi. Bu görüşe katılıyor musunuz?
TFF olarak başarılı oldukları görüşüne tabii ki katılmıyorum. Çünkü şikeyi temizlemek için bazı kurullar çok tuhaf kararlar verdi. Bu bile başlı başına Türk futbolundaki düzensizliği getirdi. Ama yabancı kısıtlamasındaki dirençlerini doğru buluyor ve aynı iradeyi göstermelerini istiyorum. Ayrıca bir kulübün başındaki teknik direktöre teklif götürmek de federasyona hiç yakışmadı.
TFF'NİN NE YAPACAĞINI KESTİREMİYORUM
Demirören, "Şike davası bizim için kapanmıştır. Ancak UEFA'dan yazı gelirse gerekeni yaparız" dedi. Bu sözler TFF açık kapı bıraktı olarak yorumlanabilir mi?
Yargıtay onasa da onamasa da Tahkim'in verdiği karar anayasal olarak son karardır. Ama TFF ciddi bir riskle karşı karşıya. Şayet Yargıtay şike kararını onarsa UEFA ya da FIFA'dan yaptırımlar gelebilir. Gelebilir diyorum çünkü geleceği kesin değil. Ama şimdi sıralayacaklarım ihtimal dahilinde... Yargıtay kararı onarsa UEFA ve FIFA'nın eli çok güçlü olacak. Zira Türkiye'nin adli yargısı şikeye kesinlik kazandırmış olduğu gibi UEFA'nın sportif yargısı CAS tarafından da onanmıştı. Bu durumda UEFA, TFF'ye Londra 2012'de aldığı sert ve toleranssız kararları hatırlatabilir. Yani "Şikeyle ilgili verdiğiniz cezaları gözden geçirip evrensel normlara uyarlayın" diyebilir. İşte bu durumda TFF arada kalır. Ondan sonra TFF'nin ne yapacağını kestiremiyorum.
ŞAMPİYONLUĞA EN ÇOK YANAL'IN İHTİYACI VAR
Puan farkı F.Bahçe'de rehavet yaratır mı?
Ben rehavet yaratacağını düşünmüyorum. Bunun nedeni de Ersun Yanal'ın disiplini ve açlığı. Bugün F.Bahçe camiasında tüm ünitelere baktığımızda şampiyonluğa en çok ihtiyacı olan kişi Ersun Yanal'dır. Tüm camia, futbolcular ve yönetim tabii ki şampiyonluğu istiyor ama şampiyonluğa en çok ihtiyacı olan kişi Yanal. Şayet Ersun Yanal'lı F.Bahçe şampiyon olursa Yanal kariyerinde dev bir zıplama yapmış olacak. Üstelik kendisiyle ilgili bir çok tartışmaya nokta koyacak. Bu durumda da Ersun hocanın hiçbir rehavete, hiçbir disiplinsizliğe izin vereceğini tahmin etmiyorum.
JUVENTUS EVİNDE FİNAL OYNAR
Trabzonspor, Galatasaray'ın Devler Ligi'nin dışına ittiği Juventus'u geçer mi?
Bence Trabzon çekebileceği en zor takımı çekti. Bu yıl ben Juventus'un Avrupa Ligi'nde final oynayacağını hatta final maçı da Torino'da olacağı için şampiyon olacağını düşünüyorum. Trabzon'un Juventus'u elemesi futbol adına dünya çapında bir sürpriz olur. Gönül ister ki turu geçsinler ama çok zor görünüyor.