Örneğin marka yüzü mantığını iyice oturtan Audi'nin modellerini ayırt etmek için dikkatli bakmak gerek. Önden bakıldığında, A4, A5, A6 ya da A8'i algılamak uzman gözler için bile birkaç saniye sürebiliyor. Kompakt sınıftan üst sınıfa kadar uzanan bu yelpazede bile karışık hisler yaratılmış. Bir de bu otomobillerin boy boy olduğunu düşünün. Yani SUV diye bir sınıf varken bir de buna eklenen crossover segmenti de olunca işler dallanıp budaklanmıştı. Peugeot 3008'i ilk kez görenlerin, aracın kompakt hatchback mi yoksa SUV mu olduğunu sorduklarını hatırlıyorum. Cevap; ikisi de değil bu bir crossover olmuştu. Fiat Freemont'da da aynı kavram karmaşasının yaşandığını görüyorum. Tüketicilerin bu aracın sınıfını merak ettiklerine tanık oldum. Haklılar da. Fiat Freemont, büyük bir MPV gibi 7 koltuklu. Önden ve 4 tekerlekten çekişli aktarma seçenekleri var. Tasarım olarak station karoseri de andırıyor. Yerden yüksek ama bir crossover kadar. Ben ve üreticisi bu araca boyutları ve yetenekleri sebebiyle SUV olarak sınıflandırsak da, bunun crossover olduğunu iddia edenleri tam olarak ikna edemediğimizi görüyorum. Bu yakınlıkları daha detaylı incelemek üzere benzer özellikteki araçları bir araya getirmeye özen gösteriyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Audi A5 Sportback'i ve kambur yapısıyla Citroen DS5'i karşılaştırdık. Daha sonra her ikisi de önden çekişli ve 7 koltuklu olan Ford S-Max ve Chevrolet Captiva'yı bir araya getirdik. Bu benzerlikleri incelemeye devam edeceğiz. Ama bu hafta ise farklı bir karşılaştırmaya yer verdik. Sınıflar arasındaki benzerlikler gibi markalar arasındaki benzerlikleride mercek altına aldık. Aynı platformdan yükselen Citroen C-Elysee ve Peugeot 301'in aralarındaki farkları inceledik. Bu karşılaştırmamızı sayfa 42'de bulabilirsiniz.