YAZARLAR

10 Nisan 2013, Çarşamba
Gönüllerin Şampiyonu Mu ?
ERAY ÖZGÜR Gönüllerin Şampiyonu Mu ?
Yazarın Tüm Yazıları
Bence Mazda da bunlardan biri. Bugüne kadar farklı türlerde yüzlerce otomobil kullanmış biri olarak aralarından bazılarının büyük ilgi gördüğünü bazılarınınsa sokaktaki herhangi bir araç muamele gördüklerine şahit oldum. Yüzlerce beygir gücündeki bir performans otomobilinin ya da zarif bir roadsterın ilgi görmesi kimseyi şaşırtmaz. Benim bahsettiğimse bir marka. Ne zaman bir Mazda kullansam, ya komşum, ya AVM'nin otoparkındaki vatandaş ya da kırmızı ışıkta beklerken yan otomobildeki… Mutlaka biri bir şekilde araçla ilgili yorum yapıyor. Yorumların ortak noktasıysa herkesin bir şekilde Mazda'yı sevdiği. Benzer bir durum geçtiğimiz hafta CX-5'le başıma geldi. Yaşadığım sitenin yönetiminde işlerimi halledip araca yöneldiğimde, aracın başında birkaç kişi gördüm. 40'lı yaşlardaki meraklılar, Mazda'yı çok beğendiklerini, özellikle doksanlarda markaya çok hayran olduklarını ve bir dönem kullandıklarını, ancak sonrasında bir şekilde Maza'dan koptuklarını söylediler. Oturup bir düşündüm de Mazda'nın en küçük Mazda2'den, bir volüm modeli olan Mazda3'e, nevi şahsına münhasır 4 kapılı coupe RX-8'den orta sınıf Mazda6'ya bir şekilde her Mazda modeli insanların dikkatini çekmiş. Mazda'nın güncel modellerini gözümün önüne getirdiğimde hepsinin ortak noktalarının çekici tasarım, keyifli sürüş ve iyi sayılabilecek donanım olduğunu düşündüm. Üstüne üstlük uluslar arası pek çok kurum tarafından tasdik edilmiş sorunsuzluk da eklendiğinde Mazdaların bir otomobilden olan tüm beklentileri karşıladığını söyleyebiliriz. Peki o zaman sorun ne? Belki bazı modellerde satış fiyatlarının sınıflarının üst limitlerinde olduğunu söyleyebiliriz. Ama esas sorunun bu olduğunu düşünmüyorum. Bence sıkıntının büyük kısmı psikolojik. Zira markanın 1985-2007 arası distribütörlüğünü yapan Mermerler Otomotiv, özellikle doksanlardaki başarılı dönemde sadık bir kitle edindi. Ancak sonrasında ana markayla yaşanan sorunlarla birlikte girilen boşluk insanlarda soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Türkiye pazarında kendi yer alan Mazda, işin psikolojik boyutunu ve marka algısını toparlarsa bence yeniden Mazda hak ettiği çok daha iyi yerlerde olabilir. Yoksa o zamana kadar ancak gönüllerin şampiyonu olarak kalabilir…
SON DAKİKA