Ya da en azından ilk üç filmi çok severim. John McClane'in mizahlı aksiyonu eminim ki pek çoğunuz da izlemiş ve beğenmişsinizdir. Ancak 2007'de çekilen dördüncü filmi beğenmemiştim. Ya büyüdük, ya da bir şekilde aradan zaman geçince John McClane'in büyüsü kaçtı. Şimdi de sırada beşinci film var. Kahramanımız bu kez Moskova'da maceradan maceraya koşacak. Başrolde tabii ki Bruce Willis var. Daha doğrusu başrollerden birinde. Zira oyuncu kadrosuna baktığımız zaman karşımıza Mercedes-Benz'ler de geliyor. Alman marka neredeyse her modeliyle filmde arz-ı endam ediyor. Filmde küçük ve ilginç bir detay var. Dördüncü filmde bir BMW 5 Serisi'nin direksiyonuna geçen John McClane herhalde aracı beğenmemiş olacak ki, yeni filmde Mercedes-Benz'leri tercih ediyor ve asıl ironik olan bu filmde kötü adamların BMW kullanmaları ve araçların havaya uçması!

Ölünün Ardından

Bir ülkenin medeniyetini ölçmek için belli başlı yöntemler var. Trafik de bunlardan biri. İşi sadece trafik yönünden inceleyince ne yazık ki ancak muz cumhuriyeti olabiliriz (Kim bilir, belki de muz cumhuriyetinde bile işler daha iyidir)! Neyse lafı dağıtmadan söylemek istediğime döneyim. Geçtiğimiz hafta E-5 üzerinde seyrederken, iki cenaze aracı gördüm. İkisinde de dolu tabutlar vardı. Allah rahmet eylesin… Merhumlar, muhtemelen defnedilmek üzere son yolculuklarındalar. Ancak cenaze arabasının sürücüleri gayet akan trafikte makas atarak yollarına devam ettiler. Yapmayın, etmeyin…