LGBT lobisi Avrupa'yı ele geçirmiş vaziyette. Bütün önemli organizasyonlarda başrolde bunlar var. Durum o kadar vahim bir hale gelmeye başladı ki, organizasyon yönetimleri tüm tepkilere rağmen bu rezillikleri savunuyor. Propagandalarını yapmak için dört bir koldan saldırıyorlar... Müzik, sanat, spor tüm alanlara da sirayet etmiş vaziyetteler. O kadar çok örnek var ki bu durumu gösteren...




Mesela, Eurovision Şarkı Yarışması'nda adeta reklamı yapıldı LGBT'nin. Gazze için eylem yapanları cezalandıran yarışma yönetimi konu LGBT olunca sus pus oldu. Sonra Paris Olimpiyatları'nın açılış töreninde dünyanın gözü önünde LGBT propagandası yaptılar. Hem dini değerleri hiçe sayarak yaptılar bu rezilliği. Avrupa yine başını kuma gömdü. Bu sefer daha da ileri gitti LGBT lobisi. Futbol sahasına inecek kadar gözü dönmüş. Nasıl mı? UEFA Şampiyonlar Ligi maçında ev sahibi takım Young Boys, stadyumdaki köşe bayraklarında yer alan logosunu LGBT renkleriyle değiştirdi. Yuh ki ne yuh. Galatasaray'la oynanan maçta, futbolcular bile bu durumu sindiremedi. Galatasaraylı futbolcu Kerem Aktürkoğlu, buna tepki göstererek direği tekmeledi.




Düşünün Merih Demiral'ın 'bozkurt' işaretine bile ceza yağdıran UEFA, LGBT bayrağının sahaya dikilmesine ses çıkarmıyor. UEFA'ya sormak istiyorum; Gazze halkına destek için köşe bayrakları Filistin bayrağı ile değiştirilseydi ne yapardınız? Yine böyle sessiz mi kalırdınız yoksa ceza bombardımanına mı tutardınız ev sahibi takımı? Tabii cevabı belli bu sorunun. İkiyüzlülükte tescilli bir kurum haline gelen UEFA, konu LGBT lobisi olunca tek bir açıklama bile yapamıyor, bırakın ceza vermeyi. Demiral'ın bozkurt işareti sonrası ardı ardına konuşan yetkililer, lal oldular galiba.
Bu nasıl bir riyakarlıktır? LGBT lobisinden bu kadar mı çok korkuyorsun UEFA? Sahaya kadar inmiş bir LGBT propagandası var ortada. Ama ses çıkaran bir UEFA yok..

AZGIN AZINLIK
Müziğin en güçlü kadın seslerinden Zerrin Özer Günaydın'a çok özel açıklamalarda bulundu. Özer ülkemizdeki linç kültürüne dair de kendi hayatından örnek verdi. Cumhurbaşkanını seviyorum dediği için büyük bir linçe uğradığını söyleyen usta sanatçı, bundan dolayı da zor günler geçirdiğini söyledi. Konserleri bile iptal edilmiş. Düşünün nasıl gözü dönmüş bir güruh var bu ülkede?




Yılların sanatçısı Zerrin Özer'i bile sırf samimi duygularını dile getirdiği için hedefe koyup, adeta üstünde tepinmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlar. Kendi mahallesinden görmediği ya da kendi dünya görüşüne uygun değil diye yakıp, yıkmayı alışkanlık hale getiren bir güruh bu. Röportaj yaptığım birçok isim de benzer şekilde linç edilmişti. Yani bu linçlere çok tanık oldum. Utanmaz şekilde, sanatçıları itibarsızlaştırmak için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Ahlaksızca yapıyorlar hem de. Özer'in uzun süre psikolojisi bozulmuş. Sanatçılar naif insanlardır, böyle hedefe konarak, hakaretlere maruz bırakılmaları tabii ki tüm dengelerini bozar. Yolda görse yanına gidip merhaba bile diyemeyecek bu ezik tipler, sosyal medyadan kabadayılık yapıyor ancak. Azgın azınlık tam bunları tasvir ediyor. Neyse ki azınlıklar, umarım da azalarak da yok olurlar sosyal medyadan.