Türkiye bir süredir yüksek gelirli fon davasını konuşuyor. Özel bir bankanın şube müdürü Seçil Erzan tarafından futbol dünyasının ünlü isimlerinin dolandırıldığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Her gün davaya dair yeni ses kayıtlarının, kamera görüntülerinin basına yansıdığı davada dikkat çekici isimlerin adı geçiyor. Arda Turan, Muslera ve Emre Belözoğlu da bu isimlerden sadece birkaçı tanesi. Böyle ünlü kişilerin müdahil olduğu dava uzun süre medyanın gündeminde kalacağa benziyor. İşin ilginç yanı, futbol dünyası daha önce de buna benzer bir olayla gündeme gelmişti. Türkiye'nin en önemli futbolcularından biri olan Tanju Çolak 'dolandırıcılık' davası yüzünden 1994 yılında medyanın gündeminde uzun süre kalmıştı. Çolak, gol kralı olmasının yanı sıra ülkemize 'Altın Ayakkabı'yı getiren tek isim. Uzun yıllar Galatasaray'ın kadrosunda yer alan Çolak, Türkiye'nin birçok önemli kulübünde de oynadı.
Galatasaray'ın efsane oyuncusu Çolak'ı futbol camiasının yaşadığı bu süreci konuşmak için aradım.
Futbolcuların dolandırıcılık davasıyla gündeme gelmelerinden dolayı üzgün olduğunu söyleyen Çolak, sözlerine şöyle devam etti:
"1994 yılında İstanbulspor'da oynarken ben de dolandırıldım. Araba sevdam yüzünden büyük mağduriyet yaşadım. Parasını verip araba aldım, bana kaçak araba satmışlar. Hem dolandırıldım hem de kaçak araba kullandığım için hapis cezası aldım. Kendi kendimi ihbar etmeme rağmen kaçak araba yüzünden büyük bedel ödedim. Futbol kariyerim bitti. Futbolu bıraktım, psikolojim ve aile hayatım çok olumsuz etkilendi. Özgürlüğüm elimden gitmişti, içeride kaldım. O günleri düşününce büyük bir haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Şimdi Galatasaraylı futbolcuların yaşadıklarını görünce, onları en iyi ben anlarım diyorum. Futbolcular ticaretten anlamaz. O yüzden de dolandırılmaya açıklar. Biz sahada oynayıp, paramızı kazanan insanlarız. Sporcu adam para işlerini iyi yönetmez. Galatasaraylı futbolcular da kısa yoldan kar elde etmek için böyle bir yola başvurmuş. Keşke bu tuzağa düşmeselerdi. Neyse ki benim gibi bir bedel ödemediler. Benim hem özgürlüğüm hem de param gitti. Hepsine çok geçmiş olsun, umarım paralarını geri alabilirler."