Yazın gelmesiyle birlikte tatil beldeleri yine gündemde... Ve tabii ki birinci sırayı her sene olduğu gibi Bodrum alıyor. Tekne kazalarıyla da gündeme geliyor Bodrum, aşırı pahalılığıyla da... Kiralık ev fiyatlarının ne kadar uçuk olduğunu daha önce yazmıştım. Fiyatlar o kadar uçmuş ki bir aylık kira bedeli ile İstanbul'un en iyi semtinde en az 6 ay oturursun... Lüks restoranların yemek fiyatları da benzer şekilde. Geçtiğimiz günlerde GÜNAYDIN'ın manşetten duyurduğu Evren Abdullahoğlu imzalı iki haberin de öznesi yine Bodrum'du. Trafikte ehliyetsiz ve alkollü sürücüler nasıl dehşet saçıyorsa, denizde de dehşet saçtı alkollü gençler. 18 yaşını doldurmamış gençler, markete gitse alkol alamazken Bodrum'da alkollü şekilde tekne kullanabiliyor. Bu nasıl bir kural tanımamaktır, rahatlıktır? Anlamam mümkün değil.



Böyle giderse, insanlar güvenli şekilde denize de giremeyecek Bodrum'da. Abdullahoğlu'nun bir diğer haberi ise her yıl yaşanan yaban domuzu istilasının bu sene trafik kazalarına sebebiyet verecek raddeye gelmesiydi. İlçedeki doğal yapının bozulmasının bir sonucu elbette bu istila. Doğanın dengesiyle oynandığında neler yaşandığını görüyoruz işte. Yollara, ilçe merkezine, evlerin bahçelerine kadar geliyor yaban domuzları. Bu konuda başta Bodrum Belediyesi olmak üzere yetkililerin bir an önce önlem alması gerekiyor. Aksi halde ölüme sebebiyet verecek kazalar yaşanabilir. Bitirmeden şunu da söylemek istiyorum, Avrupa ile yarışacak ölçüde turizm potansiyeli olan Bodrum'un bu kadar çok olumsuz haberlerle gündeme gelmesi gerçekten üzücü. Umarım, marka değerini yükseltecek hamleler bir an evvel yapılır...



CANİYE 'İNDİRİM' OLMAZ
Pınar Gültekin davasında çıkan karar isyan ettirdi desek yeridir. Gencecik bir kızımızı vahşice öldüren Cemal Metin Avcı'ya ödül gibi 'haksız tahrik indirimi' yapılmasına gerçekten pes diyorum. Önce boğuyor sonra da varile koyup yakıyor. Üstelik otopsi raporlarında diri diri yakıldığı bilgisi yer alıyor. Bunun neresinde 'haksız tahrik' var? Bu kararı anlamak mümkün değil... Avcı'nın caniliğini örtmek, indirim kapmak için yaptığı bu kadar ayan beyan ortadayken, mahkemenin bu iddialara nasıl ikna olduğunu gerçekten merak ediyorum? Karar o kadar yankı uyandırdı ki, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı kısa sürede harekete geçti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da karara itiraz ederek, istinafa taşıyacaklarını duyurdu. Unutmayalım, kadın cinayetlerinde çıkan her karar caydırıcılık açısından son derece büyük bir önem taşıyor. Böyle davalarda indirim yapılması katilleri ödüllendirmekten başka bir işe yaramaz.