Ne Cem Yılmaz'mış arkadaş. Ergen komedisi 'Erşan Kuneri' dizisi gündemden düşmüyor. İzleyici yaşadığı hayal kırıklığını paylaştıkça daha çok tartışılıyor. Ee reklamın kötüsü olmaz!
Çok da abartamamak lazım. İzler geçersin, beğenmeyen de bir daha izlemez. Ama diziyi beğenmeyenin fikren dövüldüğüne, aşağılandığına da ilk defa şahit oldum.
Yok, Cem Yılmaz çok zekiymiş de biz anlamıyormuşuz. Yok, çok emek, para harcamış, "O peruğun, dekorun fiyatını bil de öyle konuş"!
Feyyaz Yiğit'in Cem Yılmaz'la karşılaştırılması için bile 40 fırın ekmek yemen gerekiyormuş. Hele Cem Yılmaz'ın kanka oyuncu kadrosunun diziye makul eleştiri getirenlerle dalga geçmeleri, kibirli tweet'ler atmaları yok mu? Vallahi okurken utandım, sıkıldım.
Asıl büyük bomba; herkese yargı dağıtmasıyla meşhur Fatih Altaylı'nın izleyicinin, özellikle de gazetecilerin 'Erşan Kuneri'yi beğenmemesinin nedeni Cem Yılmaz'ı kıskanmaları diye yazmasıydı.
Şöyle yazdı Altaylı; "İtiraf edin. Güzel evlerde oturuyor, en güzel otomobillerle fotoğrafları çıkıyor, en popüler kadınlarla beraber oluyor... Haliyle kıskanılıyor. Emin olun en çok da eleştirmenler, gazeteciler, yazarlar kıskanıyor. Çünkü aynı şeylere onlar da sahip olmak istiyor ama olmuyor. Olmayınca 'Cem kötü' oluyor."
Hiç güleceğim yoktu. Eleştirmenler itiraf edin! En popüler kızlarla gezdiği için Cem Yılmaz'ı kötülüyorsunuz! Ha ha ha...
Altaylı'nın mantığıyla hareket edersek Leonardo DiCaprio, Brad Pitt'in ve daha nice ünlü Hollywood yıldızının dönem dönem oynadığı vasat filmleri de kıskandığımız için beğenmiyoruz o halde! Bu nasıl bir mantıktır?
Cem Yılmaz'ın eski filmlerini, stand-up'larını sevdik diye her yeni işini beğenmek zorunda mıyız? Kime sorsanız, sıradan, sade vatandaş da beğenmemiş diziyi! Herkes mi Cem Yılmaz'ı kıskanıyor?
Özetle Fatih Altaylı, Cem Yılmaz'a destek olmak için büyük saçmalamış. Milyonlarca insanı kıskanç ilan etmiş. İnsanın babası yazmaz böyle destek yazısı! Rahmetli Levent Kırca haklıymış!
***
ADALET Mİ ŞİMDİ BU?
Ehliyetsiz, ileri seviye görüş problemi var. Yaya geçidinde sürücü 108 km hızla Seda Doğan'a çarpıyor, kaçıyor. Yaralıya yardım etmiyor, kazayı polise bildirmiyor... Dursaydı, erken müdahale edilseydi, 30 dakika ambulans beklenmesine gerek kalmayacaktı!
Ne yazık ki, Seda hayatını kaybetti. 22 yaşındaki sürücü Nurullah U. ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tahliye ediliyor.
Bu nasıl adalet?
***
HINCAL ABİ'Yİ ÖZLEDİK
Hıncal Abi'nin (Uluç) evde düşerek ayağını kırması büyük talihsizlik. Ameliyat oldu, sağlık durumu iyi ama hastanede tedavisi devam ediyor.
Okurları, Hıncal Abi'yi merak ediyor. Ona ulaşamadıkları için birçok okuyucudan e-mail, mesaj geliyor.
Hıncal Abi'nin gerçekten büyük bir okuyucu kitlesi var ve bu kitle yazarına sadık.
Yıllarca heyecanlı ve tutkulu bir şekilde haftanın altı günü hiç aksatmadan yazmanın mükâfatlarından biri de; okuyucunuzun sizi özlemesi ve merak etmesi olsa gerek.
Sıcak polemiklerde Hıncal Abi'nin eksikliği hissediliyor. Hıncal Abi, geçmiş olsun. Çabuk dön, seni özledik.
***
KİRALARI DEVLET BELİRLEYECEK!
Hollanda'da da konut krizi var. Hem ev fiyatları hem de kiralar çok yükseldi. Ve Hollanda hükümeti, yeni bir düzenlemeye gidiyor.
Aylık 1250 Euro'ya kadar kiralar, 'arz-talep oyunundan' korunacak. Yeni plana göre, kirası 763 Euro'ya kadar olan ve belediyeler tarafından alt gelir gruplarına kiralanan sosyal konutlar gibi, serbest piyasadaki evler için de puanlama sistemi getirilecek.
Evlerin büyüklüğü, oda sayısı gibi belirli özelliklere göre puanlama yapılacak ve sosyal konutlar haricinde serbest piyasada kiralanan evler için ev puanına göre en fazla 1000 ile 1250 Euro arasında bir kira bedeli saptanacak.
Ev sahiplerinin puanlama sistemine uyup uymadığı ya da evini fahiş fiyattan kiralayıp kiralamadığı belediyeler tarafından denetlenecek.
Ayrıca düşük gelirli kişiler için kira artışı sınırlanacak.
Bunu Türkiye'de yapsanız ekonomistler serbest piyasaya müdahale ediliyor diye karşı çıkar.
Hollanda kapitalizmin büyük ölçekte geliştiği ilk ülke ama konut sıkıntısı nedeniyle kiracılar çok fazla suistimal edilince ve bu durum insanların geçimini etkileyince serbest piyasaya müdahale etmekten çekinmediler.
Bizde ise hükümette artan konut ve kira fiyatları için birçok olumlu proje hayata geçiriliyor ama fırsatçılar hükümetin aldığı her aksiyonda hileye başvuruyor ve bunun adı serbest piyasa oluyor.
Merak ediyorum; konut kredilerinin düşürüldüğü gün konut fiyatlarına 300-500 bin TL zam yaptığı tespit edilen 60 bin fırsatçıya ne olacak?
Konutta, markette, çarşı-pazarda fırsatçılara karşı daha radikal hamlelere ihtiyaç var.
***
MAYMUN ÇİÇEĞİ ABARTILIYOR MU?
Maymun Çiçeği virüsü (Monkeypox) Avrupa'da da görülmeye başlandı. Uzmanlar, çoğu hastanın bağlantılı olmadığı için vaka sayısının daha fazla olmasından korkuyor.
Çünkü enfeksiyon, enfekte bir kişi tarafından kullanılan giysiler veya çarşaflarla temas yoluyla bile bulaşabiliyor.
Daha çok Afrika ülkelerinde görülen hastalığın dünyada farklı ülkelerde yayılmasının en büyük nedeni; kıtalar arası ulaşımın ve kargo taşımacılığın artık daha kolay olması.
Zaten yeni vakalar da Nijerya ve Gana ile seyahat bağlantılı!
Bazılarına göre ilaç ve aşı şirketleri, Maymun Çiçeği virüsünü bilinçli abartıyor!
Abartıyorlar mı bilmiyorum ama normalde Afrika'da bir köyden hiç dışarı çıkmayacak bir virüsü, kıtalar arası ticaret ve turizm bağlantılı yoğun nüfus akışının dünyaya yayılmasını kolaylaştırdığı bir gerçek.
Çağımızın en büyük sorunu salgın hastalıklar olacak gibi gözüküyor.
***
RUSYA KAÇ ALBAY KAYBETTİ?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana üç ay geçti. Rusya ilerleyişi yavaşladı. Ukrayna'ya göre 28 bin 300'den fazla Rus askeri hayatını kaybetti.
En son 40 yaşındaki Albay Denis Kozlov, ön safta askerleriyle savaşırken hayatını kaybetti. Böylece Rus ordusu üç ayda tam 42 albayını kaybetti.
Bu kadar çok rütbeli asker kaybetmek her ordu için vahim bir durum ama Ruslar için değil!
Ruslar, II Dünya Savaşı'nı 20 milyon insan kaybederek kazanmıştı!