Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) tarafından düzenlenen Altın Baklava Film Akademisi VII. Uluslararası Film Festivali'nin ödül töreni için Gaziantep'teydim.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve HKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Cemal Kalyoncu ve bir grup gazeteciyle birlikte önce üniversiteyi gezdik.
7 fakülte, 32 bölüm, 2 yüksekokul bulunan HKÜ'de 32 ön lisans ve lisans programı, 60 lisansüstü programı bulunuyor.
Silikon Vadisi Kuluçka Merkezi, Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi, Akıllı Referans Bina İnovasyon Merkezi ve Kalyoncu İnovasyon Teknoloji Transfer Ofisi ile üniversite- sanayi iş birliğine önem veren HKÜ, girişimci ve yenilikçi bir üniversite izlenimi veriyor.
Zaten HKÜ, Türkiye'deki vakıf üniversiteleri arasında Teknofest'e proje başvurusunda birinci, GreenMetrics Yeşil kampüs sıralamasında üçüncü, TÜBİTAK Girişimcilik endeksinde sekizinci sırada yer alıyor.
Bursluluk oranında sekizinci, doluluk oranında ise dokuzuncu sırada yer alan üniversitenin kampüsü geniş bir alana kurulmuş.
Fitness center'ı, 1500 kişilik kapalı spor salonu, açık ve kapalı spor sahalarıyla dikkat çeken kampüste Güneydoğu'nun ilk golf kulübü de yer alıyor.
Basın gezisi sırasında öğrenciler teknolojik icatlardan gurme lezzetlere birçok sunum yaparak Bakan Ersoy ve HKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Cemal Kalyoncu'yu etkilemeyi başardılar.
'DRESS CODE' OLMALI
Üniversitenin İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen film festivaline ise 98 ülkeden bin 368 film başvuru yapmış. Bu müthiş bir rakam. Ön jüri ve büyük jüriye çok iş düşmüş olmalı. Bin 368 filmi izlemek tatlı bir dert olsa gerek.
Usta oyuncu Burak Sergen'in başkanlığını üstlendiği festivalin jürisi, 'Kurmaca' ve 'Belgesel' kategorilerinde 13 filmi ödüle layık gördü. 'Kurmaca' kategorisinde yönetmenliğini Lovro Mrdjen'in yaptığı 'Stamp' filmi birinci olurken, 'Belgesel' kategorisinde ise birincilik ödülünü 'Trucage' filmi ile yönetmen Ahmed Abuzenada aldı.
Ödül almak için sahneye çıkanların çoğunun şort giymesi gözümden kaçmadı değil. Nuri Bilge Ceylan'ın bile festivallere hırkayla çıkması gibi bir sorunumuz var.
Böyle önemli törenlerde 'dress code' (kıyafet yönetmeliği) olmalı. Ağaç yaşken eğilir, genç sinemacılar aldıkları ilk ödüllerde sahneye nasıl çıkılması gerektiği öğrenmeliler.
Festivalde emeği geçen herkesi kutlarım.
***
TRT GEL BU İNATTAN VAZGEÇ!
Eurovision Şarkı Yarışması'nın galibi baştan belliydi. İşgal altındaki Ukrayna'ya destek olundu.
Oylar politik ama kimin umurunda! Avrupalılar kendi aralarında eğlendi işte. Ve biz yine bu eğlenceden mahrum kaldık.
Defalarca yazdım, yine aynısını yazacağım: Yarışmada direkt katılmalarını adil bulmadığımız beş ülke arasında yer alan Almanya sonuncu oldu. Onu Fransa takip etti. Sonuca kimse bakmıyor, önemli olan eğlenmek, Avrupa'nın bir parçası olmak. Eurovision'u bizden başka da ciddiye alan yok!
2014 yılında Eurovision'dan ayrılma kararı aldığında eski TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'i de o dönem "Türkiye'yi yalnızlaştırıyorsunuz" diye eleştirmiştim.
Sonra 2014 yılında Avusturya adına yarışan sakallı, etekli Conchita Wurst gibi şarkıcılar çocuklara kötü örnek oluyor diye yarışma TRT'den yayınlanmamaya başlandı.
Kaç kere böyle marjinal bir şarkıcı yarışmaya katıldı? Katılsa da ne değişir? Yarışma saat farkı yüzünden çocukların genelde uyuduğu saatte yayınlanıyor!
Canlı yayında marjinal bir olay yaşanırsa TRT gerekirse ekrana 'Necefli Maşrapa' koysun ama yine de Eurovison'u yayınlasın!
Özetle Eurovison'a katılmamanın ve yarışmayı ekrana getirmemenin mantıklı bir dayanağı yok.
Sertab Erener'in birinci olduğu ve sonrasında İstanbul'da düzenlenen Eurovision şarkı yarışmasını hatırlayın. Muhteşem bir ülke tanıtımı yapılmıştı. Manga gibi birçok grup ve şarkıcımız iyi dereceler elde ediyordu. Ülkede harika bir sinerji oluşmuştu.
Avrupa ailesinin bu simgesel yarışmasına katılabilmek için yıllarca mücadele eden Azerbaycan var ama biz yokuz! TRT bu anlamsız inattan vazgeçmeli!
***
TELEFON İZDİHAMI
Bu görüntüler Ankara'nın Altındağ ilçesinde indirimli fiyatlarla açılış yapacağını açıklayan bir teknoloji mağazasından!
12 bin liralık telefonun 9 bin liraya satılacağını duyanlar saatlerce mağazanın önünde beklemiş. Kepenkler açılınca birbirlerini eze eze mağazaya koştular.
Evet, telefon bir ihtiyaç lakin hayat pahalılığına rağmen cep telefonu tutkumuzda bir azalma yok!
Telefon stoklayan da var mıdır acaba?
***
HER YERİ EKELİM!
Dünyanın ikinci ve üçüncü büyük buğday üreticileri Hindistan ile Rusya, buğday ihracatını kısmen yasakladı. En büyük üretici Çin ise dünyadan buğday alıp stokluyor.
En büyük beşinci buğday ihracatçısı Ukrayna savaş yüzünden devre dışı kaldı.
Küresel gübre ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan Çin ve Rusya, gübre ihracatını da durdurdu!
Dünyada gıda fiyatları daha da artacak, gıda krizi yaklaşıyor!
Gıda krizini Çin'in tetiklediğini ve enerji kriziyle birlikte artan gıda fiyatlarının Tayvan'ı işgal etme ihtimali olan Çin'e yarayacağını düşünenler var.
Özetle, dünyayı bu yıldan daha zor bir kış bekliyor!
Başkan Erdoğan'ın dediği gibi ekebildiğimiz her yeri ekmeliyiz!
***
ABD İÇİN NORMAL
ABD'nin Buffalo kentinde bir süpermarkette silahlı saldırı düzenleyip 10 insanı öldüren Payton Gendron, saldırıyı Twitch'den canlı yayınladı.
Görüntülerde 18 yaşındaki saldırganın silaha olan hakimiyeti dikkatimi çekti. Otomatik silahı bu kadar iyi kullanabilmek için eğitim almış olmalı.
ABD, insanların rahatlıkla otomatik silah satın alabildiği bir ülke. Amerikalılar silahı o kadar çok seviyorlar ki, silah yasalarını değiştirmeyeceğine söz veren siyasetçilere oy veriyorlar.
Saldırı öncesi ırkçı bir manifesto yayınlayan Gendron'ın da otomatik silaha ulaşması zor olmamıştır.
Yani yaşananlar ABD için olağan bir durum!