Bu aralar favorim, Digitürk'teki Tarih TV. Sayelerinde tarih konusuna olan ilgim iyice arttı. Ayrıca bilgi dağarcığım da genişledi.
Malum, bizde "İçimizdeki İrlandalılar" diye bir terim türemiştir. Kökeni, bir milli maç galibiyetinden sonra Mustafa Denizli hocamız tarafından kendilerini medyada eleştirenler için yaptığı bir atıftır. Genellikle bizi arkadan hançerleyenler için kullanılır. Gelin şimdi bu deyimi tersten okumama neden olan Tarih TV'deki Hafıza Odası programından derlediğim notlara göz atalım:



1800'lü yıllarda İrlanda'da sadece patates yetişmektedir. Ancak 1845 yılında Amerika'dan ticaret gemileri vasıtasıyla gelen bir mantar türü tüm hasadı çürütür. Ülke büyük bir kıtlığa sürüklenir ve binlerce insan aç kalır. Durumdan haberdar olan Osmanlı Padişahı Abdülmecid 10 bin pound yardımda bulunmak ister ancak İngiliz elçisi, Kraliçe Victoria'nın kendi tebaasına 2 bin pound yardımda bulunduğunu hatırlatarak, yardım miktarının azaltılmasını ister.



Bunun üzerine yardım 1000 pound'a indirilir. Ama Sultan Abdülmecid, gizlice gemilere hububat yükleterek Dublin'in kuzeyindeki Drogheda'ya Kraliçe'den gizli olarak çıkartır. Ayrıca Kraliçe'nin haberi olmadan yüklü miktarda para yardımında da bulunur.
İrlandalı asilzadeler ise ülkelerini temsilen Abdülmecid'e bir teşekkür mektubu gönderirler Dublin Nation gazetesi de 13 Ekim 1849 tarihli sayısında "Tanrı, Türkleri korusun. Hristiyanlara yardımından ötürü Sultan'ın şanı yürüsün. Muhammed onu korusun. Allah onu ödüllendirsin. Süleyman onu esirgesin" diye yazar. Drogheda Belediyesi tarafından yaptırılan şükran plaketi de 1995 mayısında, eskiden Türk denizcilerinin misafir edildiği belediye sarayına törenle asılır. Hatta İrlanda Milli Marşı'nı yazan şair James Clarins Mangan'ın da bundan etkilenerek hayatında hiç görmediği Anadolu'ya özlemini anlattığı Türkçe şiirini bu olaydan ilham alarak yazdığı bilinir. Öyle ki, İrlandalı olmasına rağmen Mangan'ın adı Oxford Şiir Antolojisi'nde Türk Şairleri bölümünde yer alır.
Şimdi gördünüz mü içimizdeki İrlandalı'yı ve İrlandalıların içindeki Türk'ü?
Dünyanın dört bir yanındaki garip gurebanın yardımına koşmak bizim genlerimizde var. Keşke bunu "Suriye'de, Irak'ta, Azerbaycan'da, Doğu Akdeniz'de, Somali'de, Libya'da ne işimiz var?" diye soran "içimizdeki gerçek İrlandalılar" da idrak edebilse...

Beynimdeki Elon Musk
Covid aşılarının içinde dünyaya hükmeden ünlü işadamlarından Elon Musk tarafından yerleştirilen ve ileride tüm insanlığı tek elden yönetmek için tasarlanan mikro çipler olduğu yolunda şehir efsaneleri türetilmişti. Musk baktı ki bu konuda kendiliğinden bir "zemin" oluştu, fırsatı kaçırmadı tabii ki.
Son haber dehşet verici: Musk'ın büyük hissedarı olduğu Euralink firması, insanlara yerleştirilecek çipler için kısa süre içinde seri üretime başlayacakmış. Bu çipler sayesinde insanların psikolojik ve tıbbi gereksinmeleri kendiliğinden karşılanacakmış filan...
Gerekçe bana pek mantıklı ve inandırıcı gelmedi doğrusu. Bir tarafta yapay zeka olarak robotların insanlaşma tehlikesi, diğer taraftan insanların robotlaştırılması gayreti...
Peki siz beyninizin içinde Elon Musk'ın uzaktan kumandası ile dolaşmayı ister misiniz? Bunu dilemek için insanın gerçekten de tüm insani hislerinden arındırılıp, robotlaştırılmış olması gerekiyor.

Gaf'let kürsüsü
19 yaşındaki Asiye'yi sokak ortasında vurup öldüren Ümit Karakoyun adlı cani, mahkemede yaptığı savunma ile pes dedirtti: "Sevmek ne zamandır suç oldu?"

Zap'tiye
Aylar öncesinden Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı, Fenerbahçe'yi şampiyon ilan eden anketçiler ile astrologlar artık ne derse, tersini uygulayacağım. Neden? Çünkü şaşkın atıcı eline silahı aldığında en güvenli yer hedeftir!

Ne demiş?
"Ne çok gezen bilir, ne çok okuyan bilir. En çok cahil bilir. Çünkü o her şeyi bilir." (Aziz Sancar'ın sözü)