Amerika'nın başı yeter derecede dertte değilmiş gibi bir de vize krizi senaryosu yazarak Türkiye ile ABD'yi karşı kamplara iten Ankara'daki ABD Büyükelçisi Bass'a bir Oscar verilmesi herhalde doğru olacaktır. Gerçekten de ABD'nin başı hem kendi topraklarında kendisiyle, hem de dünya coğrafyasının hemen her bölgesinde çeşitli ülkelerle zaten derttedir.

Suikast planı
En son kriz, Kuzey Koreli hacker'ların Güney Kore arşivinden aktardıkları belgelerle patlamış bulunuyor. Bu arşivde ortaya çıkan ABD-G. Kore ortak planına göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'a suikast yapılacaktır. 235 gigabyte'lık belgelerin gerçekliğini, G. Kore makamları doğruladığına göre, suikast planlamaya kadar dayanan saldırganlığın hesabı herhalde Birleşmiş Milletler'de sorulacaktır.

Düşmanları güçleniyor
Ortada bir gerçek var. ABD'nin düşman ilan ettiği, ambargolara hedef kıldığı ülkeler daha da güçleniyor. İşte K. Kore ortada... Bu minik ülke yıllar süren baskılara ve ambargolara rağmen hidrojen bombası ve bu bombayı taşıyacak uzun menzilli füzeler yapmayı başarmıştır. Aynı şekilde 1980'den beri ABD ambargosuna hedef kılınan İran, bugün dünden daha güçlüdür. Ve en önemlisi, Sovyetler Birliği'nin çöküp dağılması ertesinde bile ABD'nin tehdit olarak gördüğü Rusya Putin döneminde yeniden bir süper devlet olmuştur.

Yıldırım'ın konuşması
Türkiye ile başlattıkları vize krizine en iyi cevabı dün Başbakan Binali Yıldırım Grup konuşmasında verdi ve şöyle dedi:
"Bu hiç ama hiç inandırıcı bir gerekçe değildir. Kafalarının arkasındaki nedenin, gerçek nedenin ne olduğunu da söylemekte, ifşa etmekte gecikmediler. FETÖ soruşturması kapsamında ABD misyonlarında çalışan bazı kişiler hakkında hukuki süreç başlatmışız. Ne olmuş? Türkiye bir hukuk devleti. Beyefendilerden izin mi alacağız, onların icazetini mi alacağız?"
"-Resmi bankamızın genel müdür yardımcısını hapse atarken bize mi sordunuz, bizden izin mi aldınız? 15 Temmuz'un başı Feto'yu niye orada besliyorsunuz? Bu müttefikliğe, dostluğa sığar mı?"

Derin kriz bitmez
Gerçekten de "Resmi bankamızın genel müdür yardımcısını hapse atarken bize mi sordunuz, bizden izin mi aldınız? 15 Temmuz'un başı Feto'yu niye orada besliyorsunuz? Bu müttefikliğe, dostluğa sığar mı?" sorularına cevap verebilecek bir ABD diplomatı bulunabilir mi?
Tabii ki iki ülkenin arasındaki gerginliğin diyalog yoluyla çözümlenmesinden yanayız. Ama vize krizi sona erdirilirse, Feto iade edilecek midir ya da Halk Bankası genel müdür yardımcısı salıverilecek midir ki?