Ne biçim bir dürtü, kişiye kullandığı aracı yayaların üzerine sürdükten sonra, araçtan indirip önüne gelen herkesi bıçaklatır? Londra'daki son terörist saldırının tanıkları, araçtan çıkan teröristlerden birinin "Allah Allah" diye nara atarak bir genç kızı defalarca bıçakladığını anlatıyor.
İngiltere farklı kültürlerin hoşgörü içinde birlikte yaşadığı bir ülke...
Düşünün ki Londra'nın Belediye Başkanı Müslüman... Bazı İngiliz kentlerinde farklı inançlara sahip insanların sayıları neredeyse birbirlerine eşit.
İslamofobi neden tırmanıyor?
İngiltere gibi bir ülkede doğup büyüyeceksiniz.
Daha sonra bir fırsat bulup Afganistan'a ya da Suriye'ye gidip Taliban'dan yahut DEAŞ'tan eğitim alacaksınız.
Arkasından doğup büyüdüğünüz ülkeye döneceksiniz ve terörist eylemler koyup insanları katlederken, bunu Allah adına yaptığınızı iddia edeceksiniz.
Sonra da dünyada aklı evvel kim varsa "İslamofobi neden tırmanıyor" sorusuna cevap arayacak.
Mantıkları da yok
Öncelikle kabul etmemiz gereken tartışılmaz bir gerçek var... Terörizmin ne dini ne de mantığı vardır. İslam adına terör eylemleri koyduklarını iddia eden örgütlerin kan döktükleri kentleri şöyle bir hatırlayın... Kabil, Manchester, Bağdat, Marsilya, İstanbul, Musul, v.b. Terörist için mezhep ya da ırk farkı da önemsiz ayrıntılardır.
Hep aynı tablo
Sözde bağımsızlık için terör eylemi koyduklarını iddia eden örgütler için de, bağımsızlık gibi olgular önemsiz ayrıntılardır.
Bu örgütlerin iplerini ellerinde tutanlar kazara bağımsızlık elde edilirse, halka kan kustururlar. Terör örgütü içindeki kişisel iktidarlarını bu defa, bağımsızlığa kavuştuklarını zanneden halka eziyet etmek için kullanırlar.
FETÖ modeli terörizm
Bir de bizim FETÖ benzeri terör örgütleri var ki, önce bunlar dini inançlarla siyasi iktidara yamanıp devlete sızarlar ve sonra devleti ele geçirmek için eylemlere başlarlar. İş sonunda kendi halkına ateş açan kiralık askerlerle darbe teşebbüsü yapmaya kadar dayanır.
Bütün bunları yaşayarak öğrendik.
Terörizmin son kurbanları olan Londralılara geçmiş olsun diyorum.
