Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gezi parkı açıklaması anında yankı buldu. Geziciler hemen el ovuşturmaya başladı.
2013'de gezi parkına tarihi kışla inşa edilmesin diye başlayan ayaklanma kısa sürede darbe girişimine dönüşmüştü.
Aslında o dönemde bu tarz ayaklanmalara dünyada dayanabilen bir lider yoktu. 2011'de Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi ya da geziyle aynı günlerde patlak veren Mısır olaylarında ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ya da son olarak Brezilya Devlet Başkanı Roussef tepe taklak edilmişlerdi.
Bu işlerin istatistikleri, gezicilere ayrı bir ilham veriyordu.
Ama olmadı. Ne kadar gürültü koparsalar da yapamadılar. Gezi bitti derken 17 Aralık'la denediler yine başaramadılar.
Neticede kaybeden Türkiye oldu. 2013 ve 2014 yılının ilk yarısı kaosla, sonraki süreçleri de çetin bir mücadeleyle geçti.
Bu işin ekonomik kaybı da oldu, milli irade üzerindeki psikolojik etkileri de.
Ve bugüne geldik.
Gezi darbe girişiminin üzerinden tam 3 yıl geçti.
Bu kez Ramazan ayında eşcinselleri sokağa salıp, bir gezi devşirmeye çalıştıklarını görüyoruz. İlkini denediler, olmadı, şimdi sıra önümüzdeki Pazar ikincisinde.
Darbe zihniyeti, umudunu eşcinsellerle birlikte lise öğrencilerine de bağlamış durumda. Lise çocuklarını sokağa döküp, ülkeyi karıştırmaya heveslenenler de oldu maalesef.
Tam da bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bir açıklama geldi. 3 yıl öncesini anımsattı, gezi darbe girişimiyle ertelenen Taksim'e Topçu Kışlasının inşaatından bahsetti, "yapılmalı" dedi, "halk bunu istiyor" dedi, "Taksim'in buna ihtiyacı var" dedi.
Cumhurbaşkanının istediği şey, İstanbul'un meydanı Taksim'i, yakıp, yıkmak, ortadan kaldırmak falan değil. Aksine yeni bir şeyler katabilmek, daha da güzelleştirmek, madem oraya meydan diyoruz, Taksim'i, Avrupa başkentlerindeki gibi gerçek bir meydan hüviyetine kavuşturabilmek.
İşte bu açıklamalar üzerine geziciler hemen harekete geçti. Başta da CHP'liler vardı. Sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalara bakınca hakikaten dertlerinin ne olduğu da çok net anlaşılıyor.
Adamlar diyorlar ki, "Erdoğan, Gezi Parkını gündeme getirdi, bak bu sefer devireceğiz".
"Haydi" diye naralar atıyorlar, "o inşaatı yaptırmayacağız" diyorlar, "gücün yeterse yap" diyorlar, "hodri meydan" diyorlar, "bu kez seni indireceğiz" diyorlar, "gezi parkı sonun olacak" diyorlar.
Yani Topçu Kışlası geziciler için yeni bir umut olmuş durumda. İnşaat için ilk harekete geçildiği andan itibaren belli bu darbeciler de kaosa başlayacaklar.
Ama iki taraf arasında çok önemli bir fark var. Biri tamamen yasal yollarla, tamamen halkın iradesiyle hareket eden bu ülkenin son 13 yılına damga vurmuş en önemli lideri. Diğerleri ise vandallıkla, yakıp yıkmakla, yalan ve iftiralarla, ortalığı karıştırıp, arada karambolde darbe yaparız kafasıyla hareket eden küfürbaz bir zihniyet.