Geçen hafta Amerika, İngiltere ve İsrail'de insan hakları çiğnendi, düşünce özgürlüğü çöpe atıldı, yargısız infaz gerçekleştirildi.
FBI
Amerika Oregon'da toprak kanununda reform talep eden çiftçiler, bir kamu binasını işgal etti.
24 gün süren eylem boyunca çiftçilerden bazılarının silahlı olduğu söylendi.
Sonrasında FBI operasyon gerçekleştirdi.
Buraya kadar her şey normal. Devlete karşı bir işgal eylemi var, devletin sabrı söz konusu sonrasında ise haklı olarak bir operasyon.
Ancak operasyonda iş çığırından çıktı, bir kişi öldürüldü.
Peki o adam nasıl öldürülmüştü?
FBI, ölüm anının videosunu yayınladı.
Polisler ile eylemcilerin sözcüsü olan 56 yaşındaki çiftçi Robert Finicum arasında bir kovalamaca yaşandı.
Sonunda adam yakalanıp, etrafı polisler tarafından sarıldı.
Finicum, namluların üzerine doğrultulmasının ardından ellerini havaya kaldırıp, teslim oldu.
Bir an olsun ellerini indirdi ve hemen ateş açıldı, öldürüldü.
FBI, bu videoyu "bakın sizin iddia ettiğiniz gibi değil adam silahlıydı ve silahını çekmeye çalıştığı için vuruldu" tezini savunmak adına yayınladı.
FBI'ın açıklaması bir yana ortadaki görüntülerde, ablukaya alınmış neticesinde teslim olmuş, kaçacak yeri kalmamış bir adamın infazı var.
Ama o video "nokta" oldu, az çok çıkan çatlak sesler bastırıldı, FBI ne dediyse o, adam silahlıydı ve vuruldu, bu kadar.
VATAN HAİNİ
İsrail'de Tair Kaminer adlı 19 yaşındaki genç bir kız, işgal ordusunu protesto etti, askere gitmeyeceğini açıkladı.
Kız hapsedildi, Rishon Lezion'daki askeri cezaevinde gönderildi.
20 gün hapis cezasına çarptırıldı, geçtiğimiz Perşembe günü cezaevinden çıktı.
İlk açıklaması "orduya katılmayacağım" oldu, "askeri hapishane beni toplumun insanlığını kaybetmesinden daha az korkutuyor" dedi.
Çünkü cezası daha tamamlanmamıştı, sadece orduya katılması için süre verilmişti.
Bir kez daha ret beyanında bulunduğu için tekrar cezaevine atılacak.
Bu ona devletin bir yaptırımı işin bir de sosyal boyutu var.
Genç kız İsrail'in işgal politikasını protesto ettiği için ülkedeki bir çok kesim tarafından "vatan haini" ilan edildi.
Özellikle sosyal medyada yayınlanan mesajlarla da linçe hedef oldu.
SANSÜR
Fransa-İngiltere sınırı kabul edilen Calais kentinde Suriyeli mültecilere gaz sıkıldı. Ertesi gün dünyaca ünlü duvar sanatçısı Banksy, Londra'daki Fransız Büyükelçiliği binasını önündeki billboarda sefiller adıyla "ağlayan bir Suriyeli kız çocuğu" resmetti.
Bu bir protestoydu. Banksy, İngiltere ve Fransa'yla birlikte genel olarak Avrupa Birliğinin mülteci politikasını eleştiriyordu.
Ancak o eleştiriye tahammül edilemedi. Saatler sonra polis talimatıyla olay yerine gelen 3 işçi, sanat eseri, düşünce özgürlüğü demedi, o resmin üzerini tahta parçalarıyla kapatarak, sansürledi.