Halk seçimlerde oy verirken kendisine refahtan pay dağıtanları tercih eder.
Bu her yerde böyledir! Türkiye'de de böyledir, Almanya'da da...
Evet, AK Parti iktidarı da, Merkel iktidarı da ekonomiyi geliştirerek refahtan halka hatırı sayılır bir pay vermiştir ve vermeye de devam etmektedir...
Yani iktidar uyguladığı politikalarla bir yandan burjuvaya para kazandırıyor bir yandan da refahtan halka pay veriyor.
Böylece hem patronlar köşeyi dönüyor hem de yurttaş ucuza ve kolay ödeme seçenekleriyle yepyeni birer ev (araç) alabiliyor. Daha ne?
Bizde CHP refahtan pay verme konusunda yalnızca memuru abat etmeyi düşünmüştür. O yüzden halkımız kendisini her fırsatta "cahil, ayak takımı, amele parçası" diye küçümsemiş, haklarını ve kazancını hep sıfırlamış CHP'yi iktidara getirmez, getirmeyecektir...
Haliyle 2019'da halkımız oyunu gidip gene her fırsatta kendisini düşünen Erdoğan'a verecektir...
***
Almanya şu sıralar ekonomik açıdan tarihindeki en güçlü ve en etkin dönemini yaşıyor.
Alman iktisatçıların başları göğe ermiş durumda.
Zira Almanya'da vergi gelirleri ve dış ticaret fazlalığı rekor seviyelerde seyrediyor...
İşçi ve emekçiler sıfır faiz politikalarıyla pastadan paylarını tam alabiliyorlar...
Sendikalar refahın daha da fazla artması için hükümeti her türlü destekliyor...
Anlayacağınız refah seviyesi toplumsal çoğunluğa yayıldığı için durumdan burjuva da memnun, halk da...
Hal böyle olunca 24 Eylül (Almanya'daki seçim tarihi) sonrası parlamentodaki vekil dağılımı bir hayli enteresan olacak...
Seçmen nezdinde "Merkel'in alternatifi yok" görüşü hakim...
Anketler, Merkel'in seçimde ipi göğüsleyeceğini gösterdiğinden şu sıralar "Hristiyan Demokrat"ların keyiflerine diyecek yok.
Sosyal ve çevresel politikaları savunan SPD ve Yeşiller iktidar ortağı olabilmek için her türlü taklayı atmaya hazır...
Gene anketlere göre seçimlere katılım düşük olacağından kafatasçı AfD oylarını artıracak gibi görünüyor...
Muhtemelen liberal FDP yeniden meclise girecek...
Tüm bu veriler önümüzdeki dönemde Almanya'da toplumsal tabanı geniş bir koalisyon hükümeti kurulacağına işaret ediyor.
Bu da ya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU), Hristiyan Sosyal Birliği (CSU), Sosyal Demokrat Partisi (SPD) koalisyonuna devam,
ya da Hristiyan Demokrat Birliği (CDU), Hristiyan Sosyal Birliği (CSU), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller'den oluşacak yeni bir koalisyon hükümeti demek...
İşin matrağı Almanya'daki bu parti isimleri bana laikliğe aykırı gibi geldi! Yani, bizde olsaydı öyle denirdi.
Böyle bir durumda CHP'liler bacak ısırarak, olay çıkararak, kendilerini kürsüye kelepçeleyerek yeri göğü inletirlerdi, kıyameti koparırlardı...
Yoksa Almanlar din işleriyle devlet işlerini birbirine mi karıştırıyorlar...