Babıali'de kendisine Atatürkçü süsü veren, mahallesinden kopmak istemeyen bir muhalif gazeteci tipi var.
Bunlar belli aralıklarla satmayan Atatürkçü gazeteler çıkarıp çıkarıp batarlar, daha doğrusu tokatladıkları kodamanların parasını batırırlar.
Bu tipler cumhuriyet, demokrasi, barış, özgürlük, adalet teranesiyle yani zart zurtla işlerini yürütürler.
Ama bunun da içini dolduramazlar tabii.
Zararı yok, çünkü yazdıklarını da doğru düzgün kimse okumaz...
Kışkırtıcı düzmece haberlerle Erdoğan'a, hükümete giydirmek isterler ama kodesi boylama korkusundan bunu da yapamazlar.
O zaman da gelsin balon uçurmalar, kıtır atmalar...
Bunlar FETÖ ve PKK'nın da ezilmesini istemezler ama bunu böylece de seslendiremezler.
Çünkü suç.
Neyse lafı daha fazla uzatmayalım.
Yeni bir muhalif medya grubu, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin desteğiyle piyasaya çıkmaya hazırlanıyormuş.
Bunların bir günlük gazetesi, iki web sitesi, bir radyo ve bir de televizyonu olacakmış...
Bunlar özgül ağırlıklarıyla memleketimizdeki muhalif medya boşluğunu (!) dolduracaklarmış...
Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda sahipsiz kalan kesimlerin sesi olacaklarmış...
ADD başkanı da bu işin bizzat başında bulunacakmış...
Eh, ne diyelim hayırlısı olsun!
Doğrusu bu yeni muhalif yayın organından kimi zaman hükümetin bazı icraatlarını beğenmelerini de bekleriz...
Elbette ki bu muhalif gazete necip matbuatta dikiş tutturamayacak ve internet gazetesi olarak yaşamını sürdürecektir.
Tıklama sayısını arttırmak için orasını burasını yırtacaktır.
Atatürk'ün fotoğrafları, trafik kazaları, filancanın kehaneti şöyle gerçek oluyor, uzaylılar geliyor, yılan öküzü yuttu veya azgın teke şuna atladı, buna zıpladı gibisinden haberlerle sayfalarını süsleyecektir...
Ağzına verilen her sakızı çiğneyecek, ayağına atılan her topa çakacak ve rakiplerinin kendi kalesine gol atmasını bekleyecektir...
Eline geçirdiği her asmayı budamaya koyulacak ve muvafık basına olanca gücüyle saldıracaktır...
Anlayacağınız eline geçirdiği her namussuz malzemeyi köpürttükçe köpürtecektir...
Ama işin sonunda korkunç fiyasko ve büyük hayal kırıklığı kendilerini bekler.
Zira halkın gerçek gündemine değinmeyen, değinemeyen bir gazete hiç kimsenin okumadığı bir gazete olmaktan kendisini asla kurtaramaz...
