Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

24 Mart 2016, Perşembe

AVRUPA'NIN KALBİNDE TERÖR DEHŞETİ

Belçika'nın başkenti, Avrupa Birliği'nin ve NATO'nun merkezi olan Brüksel'de bombalar patladı...

34 kişi öldü ve 230 kişi de yaralandı.

Anlaşılan terör artık her yerde...

Kimse güvende değil...

ABD'de, Avrupa'da ve Asya'da kısaca her yerde...

Küresel dünyada terör sınır tanımadan eylemlerini istediği yerde gerçekleştirebiliyor...

Eylem sonrası dünya kamuoyu, Belçika halkının yanında yer aldı.

Herkes Belçikalıyız diyerek terörü kınadı ve lanetledi...

Brüksel'deki terör eylemlerinin altından DAİŞ çıktı.

Terörün dini imanı yoktur. Terör tüm insanlığa karşı işlenen bir suçtur.

Terör örgütlerinin kurban ayrımı yapmaları da söz konusu değildir.

Kadın, erkek, genç, çocuk veya yaşlı fark etmez...

Herkes onlar için hedeftir.

Uluslararası toplumun, terör örgütleri arasında ayrım yapmadan kararlılıkla mücadele etmesinin zamanı artık geldi ve geçiyor...

DAİŞ ile PKK, PYD ve YPG arasında fark yoktur. Hepsi terör örgütüdür.

Zira PKK, PYD ve YPG 'nin DAİŞ ile savaşması PKK'yı ve diğerlerini temize çıkarmaz. Onları özgürlük savaşçısı yapmaz...

Ne yazık ki, Amerika ve Avrupa PKK, PYD ve YPG' yi DAİŞ ile savaştığı için aynı kefeye koymak istemiyor... Aralarında ayrım gözetiyor...

Halbuki aralarında hiçbir fark yok... Hepsi masum insanları gözyaşlarına bakmadan bombalarla katledebilen caniler topluluğu...

Biri güya din namına diğeri de sözde özgürlük namına yapıyor...

Niyetleri farklı olsa da kullandıkları yöntem hep aynı...Terör....

Batının ikiyüzlülüğü

Türkiye'de bombalar patladığında, masum insanlar parçalandığında Batının timsah gözyaşı dökmekten ve kınama mesajı yayınlamaktan başka bir şey yaptığını görmedik.

Hatta Hollanda parlamentosu Ankara'daki terör eyleminde ölenler için bir dakikalık saygı duruşunu dahi yapmayı reddetti...

Aslında Avrupa, PKK ile gerektiği gibi mücadele etmiyor...

PKK'nın finansal kaynaklarına dokunmuyor...

Düşünce özgürlüğü adı altında PKK'lı teröristlere taziye çadırları kurmalarına izin veriyor...

Diğer yandan Paris'te ve Brüksel'de terör eylemi olduğunda ''Hepimiz Parisiz - Brükseliz'' diyenler bombalar Ankara'da patladığında ''Hepimiz Ankarayız'' diyemedi...

Batının yakın zamana kadar "Bana saldıran terörist kötü sana saldıran iyi" yaklaşımını sergilemekten çekinmediğini söyleyebiliriz.

Batı adeta koynunda terör yılanı besliyor. Umarız beslediği o yılan Belçika'yı soktuğu gibi diğer Avrupa ülkelerini de sokmaz...

Aklımda Deli sorular...

Acaba;

Belçikalı milletvekilleri teröristlerin cenaze törenlerine katılacaklar mı ? Taziye çadırlarında boy gösterecekler mi ?

Belçikalı Akademisyenler teröristlere tek laf etmeden Belçika devletini suçlayan bir bildiri yayınlayacaklar mı ?

Belçikalı gazeteciler Belçika'nın birliğine ve bütünlüğüne yönelik eylem yapan teröristlere destek verecekler mi ?

Belçikalı sivil toplum temsilcileri teröristlere arka çıkacaklar mı ?

Belçikalılar terör eylemi sonrası olağanüstü hal ilan edilmesine, yayın yasağının getirilmesine, askerin sokağa inmesine, ülke sınırlarının kapatılmasına, Facebook ve Twitter'in engellenmesine, uçak ve hızlı tren seferlerinin iptal edilmesine karşı çıkacaklar mı ?

Elbette ki hayır...

Böyle bir hainliği ancak bizim yerli gavurlar yapar...

Bu sorulara cevap vermek bile ne kadar saçma geliyor insana öyle değil mi ?

Peki bizde niye tam tersi oluyor ?

Bu işi akılla ve mantıkla izah etmek galiba mümkün değil.

Bir ülkede terör eylemi olduğu zaman normal olan, teröristlere kızılması ve millet olarak birleşerek tek yürek olunması değil midir?

Ne yazık ki, ülkemizde anti-Erdoğanizm çatısı altında toplanan düşman kardeşler Erdoğan'dan kurtulmak için casusluk ve vatana ihanet suçlarını işlemekte sınır tanımıyorlar...

Erdoğan'dan kurtulmamız eğer PKK'nın eliyle olacaksa varsın olsun diyorlar...

Erdoğan'dan kurtulmamız için Türkiye'nin Iraklaşması veya Suriyelileşmesi gerekiyorsa varsın olsun diyorlar...

Maalesef tüm bu akıl dışı tutumlara, söylemlere ve eylemlere ülkemizde her gün tanık oluyoruz...Allah sonumuzu hayreylesin...

SON DAKİKA