CHP'li Kadıköy Belediyesi Dünya Kadınlar Gününü kutlama bahanesiyle yine yaptı yapacağını ve ilan panolarına toplumun ahlakını bozan skandal bir afiş astırdı.
LGBT 'li azınlık azgın gruba yaranmak adına ama esasen batının aslında şeytanın kölesi olmak manasını içeren sınırsız "ozgorlokço" düşüncesine yaranmak adına, dünya yüzünde ahlaka, insanlığa ve normalliğe dair ne varsa silip süpürmeye ahdetmiş menhus zındıka komitesinin sırtını sıklıkla sıvazlamasından hoşlanan CHP'nin Kadıköy Belediyesi şimdi de sokaklara bu iğrenç felsefesini taşımış.
Evlatlarımızın, gençlerimizin ahlakını bozmayı kendine hedef edinmiş.
Kızım sosyal medyada dolaşırken bu afişin eleştirel bir şekilde de olsa paylaşıldığı bir gönderiyi bana getirip gösteriyor. "Baba bu ne demek?" diyor.
Ben bunu kendi çocuğuma nasıl açıklarım, nasıl açıklamam diye düşünüyorum.
Neyse ki o anki bir basiretle "Sapkınlık yavrum. Yani bu afişlerin asılı olduğu belediyenin mensupları diyorlar ki;
'Ey kadınlar! Siz eğer Allah'ın takdir ettiği normal, iffetli, ahlaklı ve doğru yolda insanlar olmazsanız nerde bir sapkınlık nerde bir marjinallik varsa ona talip olup uygularsanız ancak o zaman sizi alkışlarız.
Ancak o zaman sizi takdir ve tebrik ederiz. Yoksa sıradan öyle banel banel normal olursanız, ahlakınızla yaşarsanız sizi fark etmeyiz.
Hele ki tesettürlü olursanız o zaman ikna odalarına da alırız, dışlarız, zenci muamelesine maruz bırakırız sizi.
Üstelik sapkın olursanız havalı, aydın, özgürlükçü olursunuz' diyor. Bunun reklamını yapıyor" dedim.
Kızım baktı tekrar ilana ve; "Baba sanırım bu CHP belediyesinin ilanı o zaman. Çünkü genelde bu tür sapıklık ve saçmalıklarla ilgili şeyler onlardan çıkıyor" dedi. 13 yaşında bir çocuk dahi adamların ne mal olduğunu anlamıştı yani.
"Neden kızım. Nelerini gördün ki adamların başka?" dedim merakla.
"Baba" dedi.
"Hem terörü lanetliyorlar hem PKK'lının cenazesine gidiyorlar. Hem Cumhurbaşkanlığı Külliyesini eleştiriyorlar hem de kendileri rezidansı rüşvet olarak alıyorlar.
Hem 'doğayı korumak için ağaçları kesmeyin' diyorlar hem de ağaçlar kesilmesin diye etrafı yakıp yıkıyorlar.
Sence bunlar mantıklı şeyler mi? " Sustum.
"Kız haklı beyler dağılın" dedim içimden.
Kızımla aramızda geçen bu konuşma bana CHP 'nin, Diyanet İşleri Başkanlığının bastığı eserlerde anlatılan bir temsille ne kadar da uyuştuğunu fark ettirdi.
Bediüzzaman'ın Mektubat adlı eserinde Hücumat-ı Sitte isimli bölümde bir temsil vardır.
Asya kıtası bir camiye benzetilir orada. Caminin içinde mütedeyyin insanlar vardır amma sofada, kapıda ve bacada da haylaz çocuklar, serseri ahlaksızlar ve ecnebiler vardır.
Bir kişi o cami içine girip Kur'an'dan güzel bir aşır okusa, camideki mütedeyyin insanların hoşuna gider, onlar tarafından takdir edilir ve beğenilir.
Fakat bu yaptığı, o caminin dışında ve sofasında bulunan haylaz çocuklarla serseri ahlaksızların hoşuna gitmeyecek.
O cami içinde bulunan kişi fuhşa dair şarkıları bağırıp çağırsa oynayıp zıplasa o camideki cemaatin nefretkârâne bakışlarını üzerine çekecek.
İslamın zafiyetini görmekten lezzet alan ve İslamiyete düşman olan o frenkmeşrep serserilerin, seviyesiz haylaz çocukların ve ecnebi seyircilerin de dalga geçercesine gülmelerine neden olacaktır.
Bu hikayede islam alemi ve asya kıtası o camidir. Caminin içindeki dindar cemaat de Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arnavutuyla bu beldedeki insanların çoğunluğudur.
O haylâz çocuklar, çocuk akıllı dalkavuklardır. Birilerine yaranmak adına kendini komik ve iğrenç durumlara düşüren kişiliksiz kişilerdir.
O serseri ahlâksızlar, frenkmeşrep, milliyetsiz, dinsiz heriflerdir.
Ecnebî seyircileri ise, ecnebîlerin fikirlerini ağızlarının suyu aka aka yayan gazetecilerdir.
Yani bir kişi eğer bu islam coğrafyasında islamın emirlerine ve ahlaki değerlerine uygun bir yaşayış içerisinde olursa, İslamın cildine uygun hareketlerde bulunursa yani eserdeki orijinal tanımla "lisan-ı hali manen ayat-ı Kur'aniyeyi okursa" , iffetiyle yaşayıp 'normal' bir insan gibi evlenip, iffetini muhafaza ederse bir islam coğrafyasında bulunduğumuzdan çevresindeki bir çok kişinin dua, takdir ve tebrikini alacaktır.
Onaylanacak ve saygı görecektir. Sadece çevresindeki tek tük kompleksli, islamiyete düşman, marjinal,
"anı yaşamak, canı ne istiyorsa yapmak için vardır insan" cı,
"yavrucuğum bu güzelliğine yazık neden böyle örtünüp pörtündün" cü ,
"evladım ay şu ezanlar pek bir bizi rahatsız ediyor" cu,
"ay kız sevmiyorsan boşan sen de " ci ,
"birisi bu edepsize haddini bildirsin" cilerin tenkit ve nefret nazarlarını kendine çekecektir.
İşte şimdi bakıyoruz sırf dış mihraklara yaranmak için Asya'nın bir İslam diyarı olduğunun farkında olmayan CHP kalkmış ahlaki değerlerini şükürler olsun ki hala kaybetmemiş bu mübarek beldede, LGBT şarkısını söylemeye çalışıyor.
Lut kavminin helakına sebep olan eşcinsel sapkınlığını deklare edebilmek ve patronlarına yaranmak adına hoplayıp zıplıyor ve bu kahrı celb edecek sapkınlığı normal bir şeymiş gibi hatta ve hatta övülecek bir şeymiş gibi ilan panolarına astırıyor.
Oysa ki, Nişantaşı'ndaki teyzelerin bile "töbe estağfirullah" çekeceği, halkın nazarında yerin dibinden de aşağılara düşeceğinin ve nefret nazarlarını çekeceğinin farkında bile değil.
Ne zannediyordun CHP!? Nesl-i Ati'nin yetiştiği, Asım'ın neslinin tüm hızıyla tohumlarının atıldığı, Türkiye annelerinin hakkı savunup ahlakı şahlandırdığı şu günlerde; Hamzaları, Saidleri, Ömerleri, Emirleri, Ayşeleri, Fatmaları, Bengisuları yetiştiren annelerin senin bu marjinal çıkışına alkış tutacağını mı?
Kadını cinsel bir metadan daha fazlası olarak görmeyen, her dönemde cinselliği ve çıplaklığı medeniyet diye yutturmaya çalışan kör dehan ile bunu anlayamadın mı?
Demek ki ümmetin ve milletin başına ahlaksızlık çorabını ilmek ilmek örerken basiretin kör olmuş, batıya dalkavukluk yapacağım, patronlarımı razı edeceğim derken ne denli ''Çehre züğürdüne'' döndüğünü fark edememişsin.