ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı "yabancı terör örgütleri" listesi ABD'nin YPG'ye bakışını yeniden hatırlatıyor bizlere. Birlikte göz atalım.
Listenin en popüler terör örgütü el-Kaide. Listeye 1999 yılında giriş yapmış. Daha sonra yıllar geçtikçe el-Kaide'ye bağlılığını bildiren ya da onunla ilişkili olan tüm örgütler listeye eklenmiş. İsimlerini yazalım.
Mağrip el-Kaidesi; Tunus, Cezayir, Fas ve Batı Sahra'da etkin.
Arap Yarımadası el-Kaidesi; Arap yarımadasındaki 9 ülkeyi kapsıyor.
Hint Altkıtası el-Kaidesi; Hindistan, Pakistan, Bangladeş bölgelerinde saldırılar düzenliyor.
Dikkat ederseniz ABD, el-Kaide'yi terör örgütü listesine eklemekle kalmamış, onun diğer ülkelerindeki tüm şubelerini de listeye tek tek dahil etmiş.
Adında el-Kaide geçen bu örgütlerin dışında el-Kaide ile ilişkili olan ama farklı isimlere sahip örgütleri de listede görüyorsunuz.
Somali'den Eş Şebab,
Pakistan'dan Hakkani Örgütü,
Lübnan'dan Abdullah Azam Tugayları örgütleri el-Kaide'nin diğer ülkelerdeki kolları olarak listeye girmiş.
Yani isimleri farklı olsa da, bu örgütler el-Kaide ile ilişkili yada onun kolları oldukları için terör örgütleri listesinde yer alıyorlar.
ABD terör örgütleri listesinin bir diğer popüler örgütü elbette DEAŞ. Bu örgüt de önce kendi adıyla sonra diğer ülkelerdeki şubeleri ile listeye dahil olmuş.
2004 yılında listeye Islamic State of Iraq and the Levant, adıyla giren DEAŞ'ın diğer ülkelerdeki kolları da listeye sonraki yıllarda dahil edilmiş.
Nijerya'da faaliyet gösteren Boko Haram 2013 yılında,
Sina DAEŞ'i 2014'te listede yerini almış.
İran Horosan DAEŞ'i ve DAEŞ Libya da 2016 yılında ABD terör örgütleri listesine dahil edilmişler.
Dikkat ederseniz burada da el-Kaide ile benzer bir durum söz konusu. Adında DEAŞ olsun olmasın, onunla ilişkili olan, ona biat etmiş tüm örgütler ABD terör örgütleri listesinde yerini alıyor.
Gelelim PKK'ya.
PKK, ABD yabancı terör örgütleri listesinde hayli kıdemli. 1997 yılında listede yerini almış.
Ancak en kıdemli terör örgütüne burada bir ayrıcalık yapılmış.
El-Kaide, DEAŞ ve onların tüm diğer ülkelerdeki kollarını da terör örgütleri listesine alan ABD; PKK'yı listeye dahil edip onun diğer ülkelerdeki kollarını listeye dahil etmemiş. İran'da PJAK, Suriye'de YPG ve alfabenin farklı harflerinden türettikleri diğer örgütler listede yoklar.
Ortadoğu bölgesini terör örgütleri eliyle tahakkümü altına alabileceğini, kontrol edebileceğini, yönetebileceğini ve sonuç olarak kendisine muhtaç duruma getirebileceğini düşünen küresel vesayet odaklarının uykularını kaçıran bir operasyon yürütüyor Türkiye bugünlerde. Yapılan sadece Türkiye'nin geleceğini değil, aynı zamanda tüm bölgenin terör örgütleri eliyle yönetilmesine karşı duracak bölge devletlerinin varlığını ortaya koyması açısından önemlidir.
Senin terör örgütün kötü benim terör örgütüm iyi anlayışıyla ortaya konan bu iki yüzlülüğe dur diyebilen bir ülke var bölgede. Siyasi istikrarı ve gücü, toplumsal desteği ve milli savunma sanayisi dolayısıyla bunu gerçekleştirebilen Türkiye'nin ABD'den bu anlamda bir beklentisi yok. Kendi göbeğini kendisi kesen ve yüzyıllık uykusundan uyanan bir zihniyetin karşısında siyasi manevralar yapmak kolay değil. YPG'den vazgeçmeyeceği aşikar olan ABD'nin Türkiye'yi de kaybetmeme stratejisinin de bir anlamı kalmıyor. Dolayısıyla önce dürüstçe şu terör örgütleri oyununa bir son vermeli ve elindeki terör kartını herkesin görebileceği bir şekilde yere bırakmalıdır.