Sivil Dayanışma Platformu (SDP) ile birlikte yeni anayasa değişikliğini anlatmak için yolculuğumuz devam ediyor. Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemini konuştuğumuz halk buluşmalarında yolumuz Gaziantep ve Kahramanmaraş'a düştü.
Sürecin başladığı ilk günlerde özellikle sosyal medya üzerinden "Hayır çoğunlukta" algısı oluşturmak için çalışanların son günlerde sessizleştiğini görüyoruz. Bunu sahada da fark etmek mümkün. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın meydanlara inmesiyle birlikte bu 'algı' da yerini 'olgu'ya bıraktı.
***
'Hayır' adına o kadar çok yalan söyleniyor ki, "Kafa karışıklığı' dedikleri şeyi, bizzat muhalefet isteyerek çıkarıyor. Mesela şu iddialar: "18 maddeyi kimse bilmiyor", "Yeni sistem tek adamlık getiriyor", "Cumhurbaşkanı'na Meclis'i feshetme yetkisi geliyor "Rejim değişiyor" vs.
Sokakta bu yalanlara hiç kimsenin inanmadığını görüyorsunuz.
Hatta Gaziantep'teki halk buluşmasında mikrofonu eline alan bir vatandaş "Ev ev dolaşıp bu sistemi insanlara anlatmak sadece politikacıların, hukukçuların değil biz vatandaşların da görevi" dedi.
***
İkincisi, "AK Partililer de 'hayır' diyecek!" yalanı. Bu da tamamen bir algı operasyonu. CHP aynı senaryoyu hatırlarsanız anayasa değişikliği Meclis'te görüşülürken de yaptı. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP'liler ısrarla "Göreceksiniz bu tekliften memnun olmayan birçok AK Partili gizli oylamada 'Hayır' diyecekler" dedi. Ama sonuç, hiç de CHP'nin beklediği gibi çıkmadı.
Aynı şeyi referandum öncesinde de yapıyorlar. CHP'liler alttan alta gerçekten böyle bir şey varmış gibi, AK Partili seçmen 'hayır' diyecekmiş gibi propaganda yapıyor. Ancak en azından benim karşılaştığım örnekler bunun tersi.
Anadolu'yu gezerken CHP'nin bu söylemlerinin aksine şimdiye kadar CHP'ye oy verdiğini ancak referandumda "Evet" diyeceğini söyleyen, HDP ile yan yana gelemeyeceğini vurgulayan birçok insanla karşılaştım.
***
16 Nisan'ın, aslında 15 Temmuz darbe girişimiyle açılan parantezi kapatmak anlamına geliyor. Referandumda 'Evet' demek, Türkiye'nin darbeler tarihinin üzerine sifonu çekmek demek.
'Hayır' adına televizyonlarda kafa karıştıran, gerçeği ters yüz ederek yalanlar üzerine kampanya bina eden sözde hukukçulara karşın vatandaşlar neyin ne olduğunu iyi biliyor. Bu referandum sadece hukukçuları veya siyasetçileri ilgilendirmiyor. 80 milyon oylayacak bu anayasayı. Dolayısıyla millet, asıl söz ve fikir sahibinin kendisi olduğunu, son sözün sandıkta kendisine ait olduğunun farkında.
Bence referandumda AK Parti ve MHP seçmeninden "Fire" bekleyen CHP'yi, gerçekten de bir "Fire" sürprizi bekliyor. Ancak bu 'fire'nin adresi AK Parti ve MHP değil de CHP olacak gibi…
DEPREM GERÇEĞİ!
Not: Gaziantep'te otelimizin 10. Katında, Adıyaman merkezli 5.5 şiddetindeki depreme yakalandık. Sarsıntı bir dakikaya yakın sürdü. 17 Ağustos 1999 depremini İstanbul'da iliklerime kadar hisseden biri olarak hemen o günleri hatırladım. Biz millet olarak depremden hemen sonra organize olmayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı iyi biliyoruz. Ancak deprem öncesi hazırlıklar konusunda aynı şeyi söyleyemiyorum. Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçti. Gerçekten olası bir büyük depreme hazır mıyız?
