TBMM'de Anayasa değişikliği görüşmelerinde ilk tur sona erdi. 18 madde de ortalama 342'şer oyla kabul edildi. Maddelerin içeriğinden ziyade görüşmelere CHP'lilerin şovları damga vurdu.
CHP en başta kendisi çok iyi biliyordu değişikliğin Meclis'ten geçeceğini. Buna rağmen "AK Parti ve MHP'de çok fire olacak" yalanıyla kamuoyu algısı oluşturmaya çalıştı.
Bazıları ve AK Parti'yi desteklediğini öne süren yazarlar bile bu algıya kapılıp "Referandumu boş verin, teklif Meclis'ten bile çıkmayabilir" diye yazılar döşenmeye başladı.
***
Rejimin değişeceğini iddia eden CHP, ne genel olarak seçmeni ne de kendi tabanını buna inandıramadı. CHP de inandırıcı olmak için uğraşmak yerine işin şov boyutuna yatırım yaptı.
Zaten Kılıçdaroğlu, vatandaşlara televizyonun karşısına geçip "CHP muhalefetini" seyretmesini tavsiye etmişti. Isırmalar, gırtlaklamalar, boğma girişimleri, saksı uçurmalar, burun kırmalar. İnternet yayını ve CHP'lilerin cep telefonundan yaptıkları yayınlar, "iyi ki canlı yayın yokmuş" dedirtti.
***
Kılıçdaroğlu'nun tavsiyesi ile TBMM Genel Kurulu'nda sergilenen CHP'nin bu "ergen-solcu şiddeti" gösterisi, bence CHP'ye pahalıya patlayacak. CHP'nin açık açık, Anayasa değişikliğini geçirmemeyi değil referandum öncesi kaos çıkartmayı hedeflediği o kadar belli ki, bu strateji ters teper…
Sokağa çağırdıkları CHP'lilerin bu davete icabet etmediğini görünce CHP'liler, adeta sokağı Meclis'e taşıdı. CHP'liler, Meclis kürsüsünü işgal etti. Meclis'te barikat kurdu. Anayasa kitapçıklarından duvar ördüler. Kabinlerde 'düşünme' eylemi yaparak 15 dakikalık oylamaları saatlere yaydılar.
Ama sonuçta ne oldu? 18 madde de firesiz geçti. Şimdi ikinci tur başlıyor. Oradan da geçerek Nisan ayında milletin karşısına geleceğine inanıyorum.
***
AK Partili Fatih Şahin'in burnunu kırdığı kameralar tarafından sabit olmasına rağmen CHP'li Niyazi Nefi Kara'nın açıklamalarına dikkat ettiniz mi? "Solcu-ergen şiddeti" demem ondan.
Kara, kendisinin linç edilmek istendiğini, arkadan kendisine vurulduğunu, sadece nefsi müdafaada bulunduğunu iddia etti. Kameraların objektifine bakarak bunu yaptı. Etraftaki CHP'liler de alkışlayarak "ellerine sağlık" diye destek çıktı.
Gezi'de de polise taş atıp, otomobil yakanı, mağaza yağmalayanı övmüştü bu tipler. Şimdi de şiddete meyilli CHP'lilere gaz veriyorlar.
Geçmişte rahmetli Kamer Genç'e, Mustafa Sarıgül'e, Muharrem İnce'ye gaz verdikleri gibi.
Değil siyasi parti liseli bir öğrenci grubu bile şiddete bulaştığı anda marjinalleşir. Toplumun geneli onları dışlamaya başlar.
Millet hep merkeze yakın, ortalama sağduyulu tutum takınana kendini yakın hisseder, onu iktidara getirir. Güçlü 'ana muhalefet' isterken eldeki bulgurdan da olacağız gibi…
Görünen o ki CHP hızla irtifa kaybediyor.
Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye kim gaz veriyor bilmem ama bu gidişatın sonu baraj altını işaret ediyor…
