Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girilmesi en çok muhalefete yaradı.
Yerel seçimden Köşk seçimine atlayınca, muhalefetin ne "başarısızlığı" sorgulandı ne de liderleri "hesap" verdi.
AK Parti karşıtları medyada atarlanıyor.
"Niye Köşk için sadece Gül ve Erdoğan ismi konuşuluyor?" diye.
Evet, haklılar! Muhalefetin Çankaya Köşkü adaylarını da konuşalım tabii ki.
Peki muhalefetin Köşk adayı kim?
Yok! Konuşacak bir Çankaya adayları yok maalesef.
***
Seçim sonuçları ebetteki Çankaya konusunda en büyük söz sahibinin AK Parti olduğunu gösterdi.
Başbakan Erdoğan, 30 Mart'ta milletten aldığı onayla Çankaya'ya en yakın isim.
Ancak Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra geniş tabanlı bir istişare sürecinden sonra durum netleşecek.
Muhalefetin de "Erdoğan Köşk'e çıkamaz"dan başka sözü yok zaten.
***
Gelelim "Kim Başbakan olacak?" sorusuna.
Tahmin ediyorum AK Parti'de Genel Başkanlık ve Başbakanlık koltuklarına farklı isimler gelebilir.
"AK Parti'de kim Başbakan adayı olabilir?" diye sorulduğunda ilk ağızda en az 6-7 isim saymak mümkün.
Örneğin şu isimler medyada yer almaya başladı bile.
Abdullah Gül, Numan Kurtulmuş, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Beşir Atalay vs.
Aynı soruyu muhalefet partileri için de sorunca bu kadar geniş bir isim listesi sıralanabiliyor mu?
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Başbakanlık için AK Parti kadrolarından birçok isim alternatif olarak sıralanıyor. Ancak muhalefet partileri için aynı çeşitlilikte bir liste maalesef yok.
***
Abdullah Gül ismi üzerinden spekülasyon arayanlar Gül'den umduğunu bulamayınca küsüyor.
Onun Kütahya'daki açıklamasının "Bu şartlarda siyaset planım yok" kısmı üzerinden "Kavga" malzemesi arıyorlar. Fakat Gül aynı zamanda "Bağımsız" biri olmadığını bir kadronun istişaresi ile bu makama geldiğini de söyledi. Bu kısmı görmezden geliyorlar.
Sadece "şartları" öne çıkaranlar da aslında onun "Emekli bir bürokrat" olmadığını, Başbakanlık yapmış bir AK Partili olduğunu biliyor.
***
Aslında muhalefetin, özellikle de ana muhalefet partisi olan CHP'nin, Türkiye'nin geleceğine yönelik siyasi senaryolarda kendini "dışlanmış" hissetmesi normal!
Zira şuradan bile anlaşılıyor.
Medyada yer alan haberlere göre CHP son seçimler üzerinden ortaya çıkan bir tablonun içinden çıkmakta güçlük çekiyormuş.
O tablo da şu:
CHP 30 Mart'ta Türkiye genelinde 41ilde toplam 374 bin oy almış.
Sadece Ankara'nın Çankaya ilçesinde ise 387 bin oy almış!
***
Ana muhalefetin durumu bu olunca, MHP veya BDP'den hiç bahsetmiyorum bile.
Vatandaşın "Çankaya'ya kim çıkacak?" sorularına sürekli AK Partili isimler üzerinden cevaplar araması normal değil mi?
