ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Türkiye'nin pastör Andrew Brunson'ı serbest bırakarak ABD ile yaşadığı siyasi krizi anında sonlandırabileceğini söyledi.. Hiç etrafında dolaşmaya gerek yok. Apaçık bir ikrar, itiraftır bu.. "… Türk hükümeti Brunson'ı serbest bırakmayarak büyük bir hata yaptı. Her gün bu hatayı yapmaya devam ediyorlar. Bir Batılı ülke ve NATO müttefiki olarak doğru şeyi yaparak Brunson'ı şartsız serbest bırakmaları durumunda kriz anında çözülür.." Bir saniye.. Bizim döviz kurundaki artış dolayısıyla TL'de yaşadığımız değer kaybı, rating kuruluşlarından gelen insafsız not değişiklikleri.. Bunların hiç birinin ekonomiyle ilgisi yok muydu yani?.. Bolton'ın bu açıklaması bunun da ifadesi değil midir?.. Elbette öyledir. Ben daha dikkat çekici olsun diye soru soruyormuş gibi yapıyorum..
**
Değerli dostlar, bu düpedüz siyasal düzlemde Türkiye'ye diz çöktürmek ve istediği tavizi alabilmek için yapılan bir saldırının sonuçlarıydı.. S400'leri almaktan vazgeçirmek için, Atom santralleri projesini durdurmak için, güneyimizde kurulacak bir terör devletine ses etmememiz için açtıkları pazarlık kartıydı. Özellikle de yeni havaalanının ilk etaptan sonra durdurulmasını sağlamak ve kanal İstanbul'a hiç başlanmamasını garantiye almak için yapılan bir operasyondu.. Ki bu küresel finansal saldırının arkasındaki güçlerin Türkiye'deki işbirlikçileri hemen istikamet gösterdi zaten.. Kimi yatırımların durdurulmasını istedi kimi tutukluların serbest bırakılmasını.. Sanırsın mütareke medyası..
**
Kim ne derse desin, oyun çok net biçimde görülmüş durumda.. Burada insanlar bunun bir istklâl mücadelesi olduğunun bilinciyle hareket ediyor. Kimse önüne ardına bakmıyor.. Bu adamlarun tam olarak anlayamadıkları şey işte tam da bu.. Bu ruhu teslim almaya güçlerinin yetmeyeceğinin farkında değiller.. Krizi başladığı günden bu yana, 'yandık, bittik mahvolduk' edebiyatı yapanlarla, 'topunuz gelin' diyenleri karşılaştırsanıza etrafınızdan.. Oradan bile neticeyi görürsünüz..
**
Brunson meselesinde, hiç kimseye anlatılamayan bir türlü de doğru yorumun yapılamadığı bir detay var.. Arkadaş adam yargılanıyor.. Ve hakkında karar veren bir bağımsız mahkeme var.. Ne istiyorsunuz, dışişleri bakanı açsın telefonu mahkeme başkanına, '.. ya sayın hakim kusura bakmayın da biz Pompeo ile bir anlaşma yaptık acaba Brunson'ı salma ihtimalimiz var mı' mı desin?.. Eğer bu iş böyle oluyorsa sahiden, ilk telefonu Pompeo açsın Yargıç Richard Bermann'a, Hakan Atilla'nın serbest bırakılması talimatını versin.. Zira biz, bu mantıkla bakacak olursak ABD'den bir hayli alacaklı sayılırız..
**
Son not.. ABD, en üst düzeyden ikrar da ettiğine göre artık durum ortada demektir.. Hâlâ yaşanan krizin aslında ABD ile süregelen bir siyasal kriz olduğunu inkar edecek olan var mı, bilmiyorum.. Ve hâlâ ekonomi bakanının değiştirilmesi gerektiğini falan öne sürecek sivri zekalar çıkar mı, göreceğiz..