Öyle muazzam bir 10 günlük dönemin içindeyiz ki, anlatılmaz..
Daha geçen hafta Muş'ta büyük bir coşkuyla bize Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt zaferini kutladık.. Ebedi ve son yurdumuz Anadolu'ya gelişimizin sene-i devriyesiydi geçen hafta.. Ardından 1922'nin o büyük zaferin yıl dönümü olan Zafer bayramı geldi.. Gazi Mustafa Kemal Atatürk zaten taarruz emrini, Malazgirt'in yıldönümünde, 26 Ağustos'ta vermişti.. O muhteşem siyasi deha, bu takvimi tesadüf ettirmiş olabilir miydi sizce?.. Peşinden milyarlarca müslümanın aynı coşkuyla idrak ettiği kurban bayramını karşılıyoruz.. Sadece Türkiye'den yüzbin kadar müslüman kutsal topraklarda Hacc heyecanı yaşıyor.. Öyle bir iklim ki, manevi dünyamız coşmuş taşıyor.. Böyle muhteşem bir atmosferi ne bozabilir acaba diye düşünürken, beklediğim provokasyon geldi..
***
Bunu ancak ve ancak nifak bozabilirdi.. Bu kadar kenetlenmişken tam da bir birimize, ancak farklılıklarımız üzerinden yapılacak bir operasyonla kavgaya tutuşabilirdik..
CHP'nin bu işlere bakan komiseri Mahmut Tanal, üzerine aldığı bu vazifeyi yerine getirmek için işte bu bildiğimiz, klasik, eskimeyen numarayı yaptı.. Aynı bayat oyunu bir kez daha sahneye koydu.. "… Atatürk olmaysadı ne olurdu, biliyor musunuz?.."
**
Atatürk olmasaydı ne olurdu?.. Aklı başında olan herkes bunun bir yabancı gizli servis operasyonu olduğunu bilir.. 90 sene boyunca bizi bu sopalarla kendi kontrollerinde tutmadılar mı?..
Alevi-Sünni kavgasını da, Kürt-Türk kavgasını da, dindar-seküler kavgasını da hep onlar çıkardı.. Sivas'ta otel yakanlarla, Başbağlar'da köylüleri katledenler aynı kişiydi.. Başörtülü çocukları, 'Cumhuriyet kazanımları' palavrasıyla okuldan atan, Kürtleri dilleri üzerinden baskılayan da.. Hep bizi birbirimize düşürdüler.. Buna çalıştılar..
Bunun Türkiye ayağında komprador burjuva aileler, sanatı-edebiyatı ihale ettikleri aydın sınıf, seçkinci bürokrasi ve elbette CHP oturuyordu.. Türkiye'yi farklılıkları üzerinden ayrıştırma operasyonunu el birliğiyle yürüttüler.. Herkes her dönem üzerine düşeni en iyi şekilde yaptı.. Oysa farketseydik ki vaktiyle; Selçuklu Sultanı Alparslan da bizim, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyûbi de.. Cennet mekân Yavuz Sultan Selim Han da bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk de… Bu Cumhuriyet de bizim Osmanlı da bizimdi.. Düşer miydik bu tezgaha?…
Bu topraklar çok şükür hiç iç savaş görmedi.. Çok isyan çıktı, çok defa kanlı bastırıldı.. Ama hepsi otoriteye karşıydı.. Kardeş kardeşi, batının çok istemesine rağmen hiç kesmedi.. Heveslenmesinler, hiç bir zaman da olmayacak.. Üzgünüm Mahmut..
