Eskişehir'de yaşayan Havva ve Kerim Eksan çifti 2012'de evlendi. 8 yıl evlat hasreti çeken çift 2020'de tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi oldu. Zeynep adını verdikleri bebek evlerine güneş gibi doğdu. Ancak çiftin bu mutluluğu Zeynep'in hastalığa yakalanmasıyla yerini hüzne bıraktı. Çiftin kızlarını rutin kontrol için götürdükleri doktor, Zeynep'in hareketsizliğinden şüphelendi. Kolunda, bacağında hareketsizlik ve boynunu tutamama sorunu yaşayan Zeynep'e yapılan tahliller sonucu 2.5 aylıkken SMA tanısı konuldu. Yıllarca çocuk sahibi olmayı bekleyen Eksan çifti, kızlarının hastalığını öğrenince yıkıldı.
İKİ KEZ KALBİ DURDU
Fizik tedavi görmeye başlayan Zeynep'in kollarında ve bacaklarında uygulanan ilacın da etkisiyle hafif bir hareketlilik başladı. Ancak Zeynep, 3 ay önce yutkunma, nefes alma ve dilini kullanabilme yetisini kaybetmeye başladı. Üç ay boyunca yoğun bakımda kalan Zeynep 1.5 ay ise entübe halinde kaldı. Bu süre zarfında iki kez kalp krizi geçiren minik Zeynep, 10 dakika boyunca yapılan kalp masajı ile yeniden hayata tutundu. Ancak yutma yetisini kaybeden ve trakeostomi ameliyatı yapılarak boğazından bir kanal açılan Zeynep, mama pompasıyla beslenerek yaşam mücadelesi veriyor.
TEDAVİSİ İÇİN KAMPANYA
Durumu günden güne kötüye giden kızlarını kaybetmek istemeyen Havva ve Kerim Eksan çifti, Zeynep'in tedavisini yurt dışında yaptırabilmek için yardım kampanyası başlattı. 6 aydır hayatı ev ve hastane arasında geçen, her yıl 4-10 Nisan tarihlerinde keyifle kutladığı Polis Haftası'na bu kez evladının hastalığı nedeniyle buruk giren polis memuru Kerim Eksan, kızı Zeynep'in tedavisi için başlatılan kampanya için yardımseverlerden destek istiyor. Eksan, Dubai'deki bir hastanenin kızının tedavisi için 1 milyon 877 bin dolar istediğini belirterek, "Valilik onayı ile başlatılan kampanyamızda bu rakamın yüzde 17'sini toplayabildik. Hayırseverlerden destek bekliyoruz" dedi.
'UMUDUN PEŞİNDEYİZ'
POLİS
memuru baba Eksan, "Eşimle 8 yıl evlat hasreti çektik. Doğumunu iple çektiğimiz bebeğimizin hasta olduğunu duyunca elimiz kolumuz bağlandı. Yoğun bakımda olduğu 3 ay boyunca bıçak sırtında yaşadık. Kızım şu an kendisi nefes alamıyor, cihaza bağlı. Ağzını kullanamıyor, yutma ve çiğneme yetisini de tamamıyla kaybetti. Yurt dışı tedavisine gidip gelen ve gelişme gösteren çocuklar umutlarımızı artırıyor. Biz de o umudun peşindeyiz. Evladımın gözümün önünde erimesini istemiyorum. Kızım bu yaşam savaşını kaybetmesin" diye konuştu.